Esas No: 2022/277
Karar No: 2022/493
Karar Tarihi: 14.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/277 Esas 2022/493 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/277 Esas
KARAR NO : 2022/493
HAKİM :... ...
KATİP : ... ...
DAVACI : ... - ...
VEKİLİ : Av. ... -...
DAVALI : ... - ...
VEKİLLERİ : Av. ... - ...
Av. ... - ...
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2014
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kurum arasında 11.06.2010, 13.07.2010, 03.11.2010 ve 28.12.2010 tarihli sistem kullanım anlaşmaları bulunduğunu, davalının Mart 2011 döneminde fider açma nedenine dayalı olarak 23.089,88 TL sistem kullanım cezası tahakkuk ettirdiğini, bu cezanın, sözleşmenin 10. maddesine göre davalı idarenin uyarıda belirtilen süre içerisinde ihlalin sona erdirilmemesi halinde ancak ceza tahakkuk ettirebileceği ve 13.07.2010 tarihli bağlantı anlaşmasının 16. maddesindeki uyarı yapılması koşuluna uygun olmadığını ileri sürerek, ödenen 23.089,88 TL'nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında kesilen ceza fatura bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen 03/02/2015 tarihli karar Yargıtay ... H.D.'nin 28.06.2016 tarih 2015/6192 E. 2016/4009K. Sayılı kararı ile dava konusu faturanın davalıya ne zaman tebliğ edildiği, varsa faturaya itiraz edilip edilmediği, davacı tarafça söz konusu faturanın defterlerine kayıt edilip edilmediğinin araştırılması yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce bozma ilamından sonra toplanan deliller, tüm dosya içeriği de dikkate alınarak; Dava konusu olayda gerek fatura tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.nun 62. Maddesi gerekse ödeme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK nun 78. maddesinde, borçlu olmadığı şeyi kendi isteği ile veren kimsenin ancak kendisini borçlu sanarak hataen verdiğini ispat etmesi halinde geri isteyebileceği belirtildiğinden ve davacının sözleşme hükümlerine göre borçlu olup olmadığını ödeme esnasında bilmesi gerektiğinden, bilerek ödediği cezanın iadesini isteyemeyeceği, davacı tarafça teslim alınan faturaya itiraz edilmediği ve davacının herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan fatura bedelini ödediği hususları da nazara alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de; kararın temyizi üzerine Yargıtay ...H.D. Başkanlığı’nın 08.03.2022 tarih, 2021/1901 E.-2022/1241 K. sayılı ilamı ile davaya bakmaya yargı yolu yönünden idari yargı yolunun görevli olduğu belirtilerek Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkememiz’ce usule ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bu bağlamda, dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde ise; her ne kadar taraflar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşmasına istinaden düzenlenen dava konusu ceza faturaları nedeni ile davalı tarafından tanzim edilip davacı tarafça ödenen ceza faturasından kaynaklı istirdat isteminde bulunulmuş ise de; Mahkememiz’ce de benimsenen Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; işbu davanın açılmasından sonra 02/12/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmakla yürürlüğe giren 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenen düzenlemeye göre; “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” ...’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildiği, 6446 sayılı Kanuna ek madde 3 ile de “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmünün eklendiği, aynı Kanunun 46. maddesi ile de Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin öngörüldüğü, bilindiği üzere dosyamıza konu hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişikliklerin derdest tüm davalarda derhal uygulanması gerektiği, bu durumda ise; değinilen yasal düzenlemenin yürürlüğünden sonra derdest olan dosyamızda Mahkememizin yargı yolu itibariyle davaya bakmaya görevli olmadığı kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle HMK'nın 114/1-b gereğince yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK'nın 115/2. fıkrası gereğince davanın "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Yargılama sırasında gerçekleşen Kanun değişikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması ve Yargıtay bozma ilamı gözetilerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerine bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b m. delaleti ile 115/2.m. gereğince yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile (Yargı yolunun caiz olmaması) davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacının davaya bakmaya görevli İdare Mahkemesine başvurmakta muhtariyetine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 554,45 TL'nin mahsubu ile bakiye 473,75 TL'nin davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Dava Yasa değişikliği nedeniyle usulden reddedildiğinden karar gerekçesine göre davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde verilecek dilekçe ile Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022
Katip ...
e-imzalıdır.
Hakim ...
e-imzalıdır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.