10. Hukuk Dairesi 2019/4741 E. , 2019/6460 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava,rücuan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, Davalılar Kurum ve ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre, davalı Kurumun tüm, davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü"nün sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
5510 sayılı Yasa"nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup, 21. maddenin 4. fıkrası ise 3. kişilerin sorumluluğu" İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
İnceleme konusu davada; 05.05.2011 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen gelirin ve cenaze giderinin tahsilinin talep edildiği,dosyada alınan 04.06.2015 tarihli kusur raporunda davalı işveren ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü %75, ... %5, ... %5, ... %5, sigortalı %10 oranında kusurlu bulunmuş, mahkemece kusur raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesine göre rücu alacağından sorumluluk belirlenirken kural olarak, işveren yönünden 1. fıkraya göre gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek (maddi) zarar karşılaştırması yapılıp düşük (az) olan tutar esas alınmalı, üçüncü kişi bakımından ise 4. fıkra gereğince gerçek zarar gözetilmeksizin gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı benimsenmeli ve bunlara kusur oranları uygulanmalı ise de işveren ve üçüncü kişinin birlikte taraf olarak yer aldığı, başka anlatımla aynı anda 1. ve 4. fıkralara dayalı uyuşmazlıklarda, anılan fıkralarda yer alan hükümlerin nasıl anlaşılması ve giderek ne şekilde uygulama yapılması gerektiği önem arz etmektedir; İşverenin müteselsilen sorumlu olacağı tutar, 1. fıkra gereğince kendi kusur payı gözetilerek sorumlu tutulacağı miktarın (gelirin ilk peşin sermaye değeri x işverenin kusur oranı), üçüncü kişinin 4. fıkraya göre sorumlu olacağı tutar (gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı x üçüncü kişinin kusur oranı) ile toplamı kadar olmalı, kanun koyucunun getirdiği “gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı” sınırlaması karşısında üçüncü kişinin müteselsilen sorumlu tutulacağı miktarın ise, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile işveren de dahil olmak üzere tüm davalıların kusurları toplamının çarpımı sonucu elde edilecek tutar kadar olması gerekmektedir. Bu yaklaşım ve uygulama, işvereni, iç ilişkide üçüncü kişiye rücu edemeyeceği miktarı Kuruma ödemek zorunda bırakmadığından da hakkaniyete uygundur.
Bu itibarla, yukarıda belirtildiği üzere 5510 sayılı yasının 21/1-4 madde uygulaması kapsamında, davalı işveren ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü"nün sorumluluğu %75 kusur oranı üzerinden değerlendirilerek toplam 41.803.15 TL Kurum zararından, 3. kişi davalılar ..., ..., ..."in toplam 22.935.90 TL"den sorumlu olduğu yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının silinerek yerine;
"1- Davanın kısmen kabulü ile,
"Kurum zararından 41.507.95 TL gelirin (davalılar ..., ..., ... 22.640.70 TL"den sorumlu olmak üzere) 10.06.2013 tarihinden, 295.20 TL cenaze giderinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Bozmadan önceki kararda davalıdan tahsiline karar verilen ve tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazılan 3.113,33 TL harçtan, alınması gereken 3.135,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 22,40 TL harcın davalılar ...,..., ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, Davalı ... İşl.Genel Müdürlüğü"ne 56.71 TL harcın iadesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 5.399,51 TL vekalet ücretinin (Davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü 4.898.33 TL"den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 1.974,85 TL yargılama gideri ile bozma sonrası hesaplanan 98,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplamda 2.072,85 TL yargılama giderinin (Davalı Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü 1.907.03 TL"den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansından varsa iade edilecek kısmın kararın kesinleşmesini müteakip yatıran tarafa iadesine," yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü"ne iadesine, 24.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.