16. Ceza Dairesi 2017/2966 E. , 2018/380 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri delaleti ile 314/2, 220/6, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK’nın 265/1-3, 53/1, 58/9 ve 3713 sayılı
Kanunun 5 maddeleri gereğince mahkumiyet
3- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 53/1, 58/9
maddeleri gereğince mahkumiyet
4- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 53/1, 58/9 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Olay tutanağı ile görüntü ve DVD inceleme tutanaklarına göre sanığın elinde bulunan taş ile kolluk görevlilerine karşı üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmakla, cezasında TCK"nın 265/4 ve 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır,
Yargılama sonunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı
tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik
görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
II- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, ve 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise;
Sair temyiz itirazların reddine, ancak;
1-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu bakımından; sanığın katıldığı eylem sayısı, oluş ve dosya kapsamına göre Anayasanın 38, 138/1. maddeleri, 6352 sayılı Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesi, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı sanığın kasta dayalı kusuru, güttüğü amaç ve saiki gözönünde bulundurularak; tayin olunan cezadan TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana uygun olan ve maddede gösterilen indirim oranı ile uyumlu, makul bir indirim yapılması gerekirken, yukarıda sayılan ilkelerle bağdaşmayan yetersiz gerekçe ile değişikliğin amacına da uygun düşmeyecek biçimde 1/6 oranında indirim yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-2911 sayılı Kanuna aykırılık suçları bakımından; adli sicil kaydına göre geçmişte sabıkası bulunmayan sanığın sabıkalı olduğunun kabulü ile hakkında CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve TCK 51. maddesi uyarınca verilen hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.