11. Hukuk Dairesi 2017/606 E. , 2018/7527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2015 gün ve 2015/198-2015/458 sayılı kararı onayan Daire’nin 22/11/2016 gün ve 2015/11704-2016/9024 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı ... Klima San. ve Tic. A.Ş. tarafından İspanya"da yerleşik ... S.A. isimli firmaya satılan 1320 adet duvar tipi mono split klima emtiasının sigortalı firmanın .../..."de bulunan fabrikasından, alıcıya taşınmak üzere davalıya teslim edildiğini ancak, varış yerinde malların kontrolünde 220 adet klima iç ünitesinin, 157 adet klima dış ünitesinin eksik olduğunun görüldüğünü, müvekkilinin sigortalısına hasar bedelini ödediğini ileri sürerek, 78.515,54 TL rücuan tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, Türkiye’den İspanya’ya taşınan mallarla ilgili nakliyat sigorta poliçesi uyarınca taşıma sırasında kaybolan ve sigortalıya ödenen mal bedelinin davalı taşıyıcıdan sigortalıya halefen ve rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu taşıma, kapıdan kapıya satış kuralı uyarınca, sigortalı satıcı ve taşıtan dava dışı ...’in fabrikasından alınarak kara yoluyla Haydarpaşa limanına, oradan deniz yoluyla İspanya’nın Valencia, oradan da kara yoluyla dava dışı alıcının İspanya’daki deposuna nakledilmiş, taşıma ilişkisinde kombine taşımanın tamamı davalı tarafça üstlenilmiştir.
Yerel mahkemece verilen 06.11.2013 tarihli ilk kararda, taşınan malları tam ve sağlam olarak teslim alan taşıyıcının, malları eksik olarak gönderilene teslim etmesi, 6762 sayılı ...’nın 778.maddesi uyarınca taşıyıcının, taşıma sırasındaki ziya ve hasardan sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar Dairemiz 01.10.2014 tarihli bozma ilamıyla, sair temyiz itirazları reddedilerek, taşıma konusu emtianın alıcıya teslimi sırasında emtianın eksik çıktığına dair davalı taşıyıcının iştiraki ile tutulmuş bir tutanağa rastlanılmadığı, bu nedenle ihbarın süresinde olup olmadığı tartışılmadan hüküm kurulmuş olması nedeniyle, hüküm davalı taraf yararına bozulmuştur.
Bozma ilamından sonra ilk derece mahkemesince yargılamanın ilk celsesinde Bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve aynı celse, bu defa ... 1066.maddesi uyarınca davacının süresi içerisinde davalı taşıyıcıya karşı ihbar yükümlülüğünü yerine getirildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın temyizi üzerine Mahkeme kararı, Dairemizin 22.11.2016 tarihli ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Bu defa davacı tarafın KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN KABULÜYLE Dairemizin 22.11.2016 tarihli ONAMA İLAMININ KALDIRILARAK, Mahkeme hükmünün aşağıdaki sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir.
1- Davaya konu taşıma ilişkisi önce kara, sonra deniz, en son tekrar kara taşımacılığına ilişkin ve sorumluluğun hangi taşıma ayağındaki olay sonucu olduğu hususu belirli olmamakla, karayoluyla başlayan kombine taşıma ilişkisinde mahkemece, Karayoluyla Eşya Taşınmasına İlişkin Uluslararası (CMR) Sözleşmenin 2.maddesi yollamasıyla 30.maddesi yerine 6762 sayılı ...’nın deniz taşımalarına ilişkin 1066.maddesi uyarınca hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu sebeple re’sen bozulması gerekmiştir.
2- Dairemizce önceki bozma ilamında, eksik teslime dair sadece taşıyıcının iştirakiyle tutulmuş bir belgenin bulunmadığından söz edilmiş, dosyada bulunan mevcut belgeler ışığında davalının, ihbar külfetinin davacı tarafça usulüne uygun olarak yapılmadığına yönelik savunma itirazlarını karşılayacak şekilde ihbarın süresinde olup olmadığı hususları tartışılmadan ve sonuçları üzerinde değerlendirme yapılmadan karar verilmesi bozma sebebi yapılmıştır. Mahkemece, bozmaya uyulmakla birlikte, dosyada bulunan hiçbir delil ve belge değerlendirilmeden, ilk celsede davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, taşıma sözleşmelerine istinaden yapılan taşımalar sonucu mallardaki ziya ve hasarın süresi içerisinde taşımacıya ihbar edilmesi gerekiyor ise de, şayet söz konusu ziya ve hasarların taşımacının bilgisi dahilinde olduğu ispat edilebiliyor ise bu takdirde ayrıca ihbarda bulunulması gerekmez. Dosya içerisinde, davacının malların eksik teslim edildiğine ilişkin 02.05.2008 tarihli ihbar yazısı, keza İspanya ayağında, karayolu iç taşımasına ilişkin sevk irsaliye mektubunda malların eksik teslim alındığına ilişkin yazı örneğinin bulunduğu ve e-mail üzerinden çeşitli yazışmalar yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan belgeler tartışılmadan, bu konuda tarafların beyan ve açıklamaları değerlendirilmeden, teslim anında söz konusu eksikliğin alt taşımacı tarafından bilinip bilinmediği hususu irdelenmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu sebeple de davacı taraf yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin KARAR DÜZELTME talebinin KABULÜ ile Dairemizin 22.11.2016 tarihli ONAMA İLAMININ KALDIRILARAK, Mahkeme hükmünün yukarıda (1) no’lu bentte yer alan nedenlerle re’sen, (2) no’lu bentte yer alan nedenlerle davacı taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.