Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8290
Karar No: 2018/7280
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/8290 Esas 2018/7280 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, hakaret suçundan 2 ay 27 gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması istenmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelendiğinde, sanık hakkında verilen iki ayrı cezada hukuka aykırılık tespit edilmiştir. Sanığın her iki katılana yönelik eylemleri, ayrı bağımsız hakaret suçlarını oluşturmaktadır ancak, tek fiille birden çok katılana karşı hakaret suçu işleyen sanık hakkında aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun\"un 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerekmektedir. Bu nedenle dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/4, 62/1, 58. maddeleri ve 43. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2017/8290 E.  ,  2018/7280 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 27 gün (iki kez) hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 58. maddesi uyarınca hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2016/345 esas, 2017/131 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2017 gün ve 69330 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında: “1-Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde, tekerrüre esas herhangi bir hükümlülüğünün bulunmadığı gözetilmeden, hükmolunan hapis cezalarının 5237 sayılı Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde,
    2- Sanığın tekerrüre esas alınabilecek herhangi bir sabıka kaydının bulunmaması karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesinde engel bir neden olarak kabul edilemeyeceği, yasal engel oluşturmayan bu mahkûmiyetin yargılama merciince, sübjektif koşulun ele alınmasında sanığın suç işleme eğilimi açısından değerlendirmeye esas alınmasına da bir engel bulunmamakla birlikte, sanığın duruşmada alınan beyanında hakkında mahkumiyet hükmü kurulması halinde verilecek olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul ettiğinin anlaşılması karşısında, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilip giderilmediği hususu Mahkemesince tartışılıp, sonucuna göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceği değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme;
    Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
    5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
    Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; Katılan ..."nün sanık ... ile boşandıktan sonra ... ile evlendiği, ... adına kayıtlı olan... plakalı otomobilin ... tarafından kullanıldığı, aracın ..."a teslim edilmesi konusunda mahkeme kararının bulunduğu, olay tarihinde aracı ..."nün evinin önünde gören ..."ın polislere haber vererek gelmelerini beklediği, ..."nün sanığı görerek aşağıya indiğinde ..."ın ..."ye hitaben hakaret içerikli sözler söylediği, akabinde aşağıya inen ..."ye hitaben de sinkaflı sözler söylediği, bu şekilde sanığın katılanlara yönelik hakaretlerinin aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleşmesi nazara alındığında, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşılmakla, tek fiille birden çok katılana karşı hakaret suçunu işleyen sanık hakkında TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenmiş bulunan aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerekirken, sanığın her iki katılana yönelik eylemlerinin ayrı, bağımsız hakaret suçlarını oluşturduğu kabul edilerek ayrı ayrı iki cezaya hükmedilmesi hukuka uygun bulunmamıştır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 14.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi