Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20639 Esas 2012/27563 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçiler vekili, müvekkillerinin İstanbul ili, Ü.i. Ç.Mahallesi, B.Sokakta bulunan ve  ..pafta,..Ada, .. Parsel numarasıyla Üsküdar 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı  taşınmazın bir kısım hisselerinin devri amacıyla taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri yaptıklarını, ancak taşınmaz maliklerinin hisselerin satışını yapmaktan kaçındıklarını, daha sonra da taşınmaz maliklerinden Hıfzı Yenigün’ün borcu sebebiyle taşınmaz hisseleri üzerine haciz konulduğunu belirterek, taşınmaz hisseleri üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesi"ne başvurmuştur.
Mahkemece, taşınmaz hisseleri üzerinde mülkiyet iddiasında bulunan şikayetçilerin Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre genel mahkemede dava açarak haczin kaldırılması talebinde bulunmaları gerektiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Gayrimenkul satış vaadine istinaden taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılması için icra mahkemesine başvurulması mümkün olduğu gibi, satış vaadine dayanılarak genel mahkemeye açılan dava üzerine verilen tapu iptal ve tescil kararında ayrıca haczin kaldırılmasına ilişkin hüküm bulunması da zorunlu değildir.
O halde mahkemece, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh edilip edilmediği, edilmişse Tapu Kanunu’nun 26/6. maddesi gereğince şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde tapu iptal ve tescil davaları açılıp açılmadığı, tapu iptal ve tescil davaları açılmışsa bu davalara ilişkin kararların tapu siciline tescil edilip edilmediği ve dolayısıyla hacizlerin kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. 
SONUÇ :Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.