Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30196
Karar No: 2016/5810
Karar Tarihi: 20.09.2016

Yağma - Hakaret - Yaralama - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/30196 Esas 2016/5810 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2013/30196 E.  ,  2016/5810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yağma, Hakaret, Yaralama
    HÜKÜM : Sanık ... için nitelikli yağma ve hakaret suçlarından ayrı ayrı beraat
    Sanık ... için nitelikli yağma suçundan beraat Sanık ... için TCK"nın 86/2,62,52/2-4. Maddeleri uyarınca 3000 TL adli para cezası

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Katılan ..."ın, gerekçesiz temyiz dilekçesi hükümlerin tümüne yönelik olduğundan yapılan incelemede;

    Soruşturma evresinde toplanan deliller suç işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenler. Kamu davasını açma veya açmama yetkisi Cumhuriyet Savcısına aittir.

    İddianamede şüpheliye yüklenen suç hakkında; suç teşkil eden fiil, zamanı ve işlendiği yer konusunda açıklama gerektiği gibi olay öyküsünde isnat edilen fiilin hangi fiil olduğu açıkça anlatılmalıdır. Fiilin aynı failin diğer fiillerinden ayırt edilebilir nitelikte belirtilmesi gerekir. Failin her biri birbirinden bağımsız biri diğerinin unsuru olmayan ve ayrı ayrı suç teşkil eden fiilleri yönünden de iddianamede kamu davasının sınırları açıkça gösterilmelidir. Cumhuriyet Savcısının iddianamesine göre, mahkemenin suç teşkil eden hangi fiiller konusunda karar vermesi gerektiği belirsiz kalmamalıdır. Eksiklik ve yetersizlik varsa bu, yargılamada giderilmelidir.

    İddianamede dava konusu yapılmak istenen suç teşkil eden eylemlerin ayrı ayrı açıklanıp belirlenmesi gerekir. Yani suç teşkil eden fiiller bakımından kamu davasının sınırı açıkça gösterilmelidir.
    Suç teşkil eden fiil yönünden kamu davasının dışına çıkmak demek, dava olmadan karar verilmesi anlamını taşır. Böyle bir uygulamaya CMK kuralları kesin engel oluşturur. Hakim, fiilin niteliğini tayin ve takdirde iddianamedeki hukuki görüş ile bağlı değildir. Ancak bilindiği üzere, iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede dava konusu yapılan ve herbiri ayrı ayrı bağımsız suç teşkil eden her bir fiilin açıklanması gerekir.
    İddianameyle açılan ve yürütülen yargılama sonucu değişen suç vasfı ile bir görevsizlik kararı verilmesi halinde, öncelikle açılan davanın dönüşen suç niteliğine uygun olup olmadığı değerlendirilip olanaklı değilse usulünce kamu davası açılması zorunludur. Şayet, iddianamede suç teşkil eden eylem açıkça anlatılmış ancak suçun vasıflandırılması hatalı ise bu halde bir görevsizlik kararı verilmesi mümkündür. Bu durumda, mahkemenin görevsizlik kararına konu suç ile ilgili değerlendirme yapması olanaklı olacaktır.

    Hal böyle olunca;

    Kamu davasında nihai yargılama yapan mahkemenin, sanıkların eylemini bir bütün halinde değerlendirip sonucuna göre hüküm kurması gerekirken elemin ayrı ayrı değerlendirmeye alınması yerinde olmayacaktır.

    TCK"nın 148.maddesinde yağma suçunun basit hali, aynı Kanun 149.maddesinde ise nitelikli halleri düzenlenmiştir.

    Yağma suçu;

    Bir başkasının hüküm ve tasarrufunda bulunan taşınabilir bir malının rızası dışında alınması eylemi hırsızlık suçunu oluşturur. Bir başkasının cebir, şiddet veya tehdit ile alınıp kendi hüküm ve tasarruf altına sokulması ile yağma suçunu oluşturur. Mal alınamamışsa eylem teşebbüste kalır. Yağma suçunun en başta gelen özelliği malın cebir, şiddet veya tehdit ile alınmasıdır. Yani zilyedin elinden malın alınması veya malın fail tarafından zaptına karşı sukut etmesini zorunlu kılması gerekir. Tehdit ile oluşturulmak istenen tehlike boyutu her olayın özelliğine göre yargıç tarafından takdir edilir. Tehditte mağdurun korkması değil tehdit nedeniyle sanığın istediğine boyun eğmesi aranır.
    Tehdidin zilyedi şahsen veya malen büyük bir tehlikeye düşürülebileceği bildirilmesi ile tehdit tamamlanır. Basit bir tehdit veya bu şekilde algılanabilecek her türlü davranış yağma suçunu oluşturmaz.
    TCK"nın 155.maddesinde güveni kötüye kullanma suçu ile ilgili düzenlemeye yer verilmiştir. Güveni kötüye kullanmanın basit hali TCK"nın 155.maddesinin 1. fıkrasında anlamını bulmuştur. Buna göre,

    Güveni kötüye kullanma suçu başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunulması veya bu devir olgusunu inkar edilmesi gerekmektedir.

    Görüldüğü üzere yağma ve güveni kötüye kullanma suçları, suçun unsurları bakımından birbirinden farklıdır.

    Sanıkların suç oluşturan hangi eylemlerden yargılandığnı bilmek hakkıdır. Bu savunmanın kullanılması açısından bir güvence olduğu gibi hukuk devleti olmanında bir gerekliliğidir.

    Bu açıklamalar ışığında, somut olaya gelince;

    22.02.2008 günü katılanın, sanık ... ile buluşarak kendisine iş ayarlamasını istediği, sanık ..."in telefonun borcu nedeniyle kapalı olması nedeniyle, katılandan telefon borcunu ödemesini istediği, katılanın kabul etmemesi üzerine pazartesi gününe kadar katılanın telefonunu kullanmak amacı ile istediği, katılanın bu teklifi kabul ederek telefonu sanık ..."e teslim ettiği,

    25.02.2008 günü katılanın telefonu sanık ..."den geri almak amacı ile katılanın işyerine gittiği, burada bir süre oturduktan sonra saat: 23.00 sıralarında sanık ..."in teklifi üzerine, sanığın evine gittiği, evde sanıklar ...ve Ahmet ile birlikte tanıklar ... ve ..."nin de bulunduğunu gördüğü, sanık ..."in katılana hitaben “Oruspu çocuğu, neden cep telefonunun parasını ödemedin” diyerek hakaretlerde bulunup tekme tokat dövmeye başladığı ve katılanın üzerindeki tüm parasını çıkarmasını istediği, katılanın üzerinde bulunan 87,00.-TL parayı çıkararak sehpanın üzerine bıraktığı, katılanı bıçakla tehdit ederek çırılçıplak soyundurduğu ve katılandan 60.000.00.-TL para ve telefonun şarj aletini getirmesini istediği, katılanın kabul etmesi üzerine, üzerinin giyinmesine izin verdiği, katılanın üstünü giyindiği ve sehpanın üzerine koyduğu parayı da aldığı, ancak, sanık ..., katılandan esrar içmek için 40,00.-TL para istemesi üzerine katılanın cebinden 40,00.-TL parayı çıkararak verdiği, geri kalan parasını katılanın cebine koyduğu, sanık ..."in katılana hitaben "... ile konuştum burada yapacağın işlerin %60"ını alırım, ben ne dersem o olur" diyerek katılanın dış kapının yanında durmasını istediği,
    katılan bir fırsatını bulup ayakkabılarını bile almadan evden kaçarak kolluk kuvvetlerine giderek şikayetçi olduğu, katılanın telefonunu, sanık ..."in karakola gelerek teslim olduğu sırada iade ettiği, ayakkabılarını ise ertesi günü tanık ..."nin karakola getirerek teslim ettiği, mağdurun bu olay nedeniyle adli rapora göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının tespit edildiği,
    Katılanın aşamalardaki tutarlı beyanları, tanıklar ... ve ..."nin olayın sıcağı sıcağına kolluktaki beyanları, adli raporlar, teslim tesellüm tutanakları sanıkların kaçamaklı savunmaları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı bu olayda;

    1-) 25.02.2008 günü, katılanın sanık ..."ın evine geldiği sırada, sanık ..." ın katılana hitaben “Oruspu çocuğu, neden cep telefonunun parasını ödemedin” diyerek hakaretlerde bulunup tekme tokat dövmeye başladığı ve katılanın üzerindeki tüm parasını çıkarmasını istediği, katılanın üzerinde bulunan 87,00.-TL parayı çıkararak sehpanın üzerine bıraktığı, katılanı bıçakla tehdit ederek çırılçıplak soyundurduğu ve katılandan 60.000,00.-TL para ve telefonun şarj aletini getirmesini istediği, katılanın kabul etmesi üzerine, üzerini giyinmesine izin verdiği, katılanın üstünü giyindiği ve sehpanın üzerine koyduğu parayı da aldığı, ancak, sanık ..., katılandan esrar içmek için 40,00.-TL para istemesi üzerine katılanın cebinden 40,00.-TL parayı çıkararak vermesi olayında, hakaret suçu ile birlikte yağma suçunu oluşturduğu, ancak sanık ... hakkında düzenlenen iddianame ile, katılana yönelik eylemi nedeniyle, TCK’nın 86/2, 53, 106/2-a, 53. maddeleri uyarınca yaralama ve tehdit suçlarından kamu davası açıldığı,... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.10.2008 gün 2008/924 Esas ve 2008/759 karar sayılı görevsizlik kararı uyarınca TCK"nın 149/1-c, 53. maddeleri uyarınca yürütülen yargılama sonunda adı geçen sanık hakkında, yağma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği düşünülmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yağma ve tehdit suçlarından beraat, yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmek suretiyle kesin sonuç doğuracak nitelikte hükümlere yer verilmesi,

    Kabule göre de;

    28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81.maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık ... hakkında yaralama suçundan hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,

    2-) Sanık ... hakkında, 22.02.2008 günlü olay nedeniyle TCK"nın 155/1, 53. maddeleri uyarınca güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığı, 25.02.2008 olay nedeniyle herhangi bir dava açılmadığı gözetilmeden,... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.10.2008 gün 2008/ 924 Esas ve 2008/759 karar sayılı görevsizlik kararı esas alınarak sanık hakkında yağma suçundan dava açıldığı görüşü ile yargılamanın sürdürülmesinin açıkça Yargılama Yasasının ve usul haklarının ihlali anlamına geldiği, bu nedenle sanık ... hakkında yağma suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170/3 ve 225/1. maddelerinde öngörülen yönteme ve biçime uygun olarak açılmış dava bulunmadığı bu yönde iddianame ile kamu davası açılması da sağlanmadan suç teşkil eden haksız fiili ile ilgili usulüne göre açılmış davayı da ortadan kaldıracak şekilde beraat kararı verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, katılan ..."ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... hakkında yağma suçu bakımından diğer yönleri incelenmeyen, sanık ... hakkında incelenen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi