18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12749 Karar No: 2015/15168 Karar Tarihi: 22.10.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/12749 Esas 2015/15168 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2015/12749 E. , 2015/15168 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 66.292,00 TL asıl alacak ile 52.100,00 TL işlemiş faiz alacağına ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ...’ın .... Okulu öğrencisi iken ilişiğinin kesildiğini, davalıya eğitimi boyunca 66.692 YTL masraf yapıldığını, yapılan bu masrafın işlemiş faizinin ise 52.100 YTL olduğunu, toplam 118.792 YTL alacağın tahsili için davalılar aleyhine icra takibinde bulunulduğunu, fakat davalılarca süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın iptali ile % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; alınan bilirkişi raporunda davalıların borcu 12.07.2012 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un Geçici 1. maddesinin 2. fıkrası" uyarınca belirlenmiş ve mahkemece bu rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davalıların borcu yargılama sırasında yürürlüğe giren Yasa hükümlerine göre yeniden belirlendiğine göre; taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre belirlenmesi gerekir. Bu sebeple; mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yürürlüğe girmemiş olsaydı davaya konu asıl alacağın red ve kabul edilecek miktarları bilirkişiye hesap ettirilip bu miktarlar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.