16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3119 Karar No: 2018/5543 Karar Tarihi: 08.10.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/3119 Esas 2018/5543 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, İpekyolu İlçesi Ortanca Mahallesi'nde bulunan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tapu kaydına dayanarak adına tescili istemiyle dava açtı. Mahkeme, davacının talebi doğrultusunda çekişmeli taşınmazın bir kısmının davacı adına tesciline karar verdi. Ancak yapılan incelemede, davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsamadığı ve davacının iktisap koşullarının da oluşmadığı anlaşıldı. Bu nedenle, davanın reddedilmesi gerektiği ve hükmün bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Mahkeme kararında geçen kanun maddeleri: Tapu Kanunu madde 94, 943, 948 ve 949.
16. Hukuk Dairesi 2016/3119 E. , 2018/5543 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVALILAR : HAZİNE, ..., ..., ... DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, İpekyolu İlçesi Ortanca Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 01.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.200,00 metrekarelik kısmının davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı dava dilekçesinde Aralık 1991 tarih 2 sıra nolu tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Davacının dayandığı tapu kaydının doğu sınırı çay ve kısmen Şükrü .. tarlası okuduğu halde, çekişmeli taşınmazın doğu sınırında bulunan .. Köyü 1 parsel sayılı taşınmaz Şükrü .."a ait olmadığı gibi, güney sınırının Sadık Tuncay tarlası okuduğu, ancak çekişmeli taşınmazın güney sınırındaki 740, 741 ve 742 parsel sayılı taşınmazların Sadık Tuncay"a ait olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca çekişmeli taşınmazın güney sınırındaki 740, 741, ve 742 parsel sayılı taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları da çekişmeli taşınmaz yönünü davacı dayanağı tapu kayıt maliklerini okumamaktadır. Bu durum karşısında dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu söylenemez. Diğer yandan davacı, dava dilekçesinde çekişmeli taşınmaz üzerinde 18 yıldır zilyet olduğunu iddia ettiğine göre, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşulları da oluşmamıştır. Gerek davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsamadığının anlaşılması, gerekse davacının dava tarihine kadar 20 yılı bulan zilyetliğinin olmadığının anlaşılmış olması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, tapu malikleri arasında paylaşma olmadığı ve diğer malik davada taraf olmadığı halde, zeminde davacı adına yer ayrılarak tescile karar verilmesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.