16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2993 Karar No: 2018/359 Karar Tarihi: 19.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2993 Esas 2018/359 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmaktan suçlu olduğunu ve TCK'nin 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca cezalandırıldıklarını belirtmiştir. Sanıklardan biri hakkında yapılan temyiz incelemesinde, daha önce başka bir dava nedeniyle hukuki ve fiili kesintinin gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Bu konuda kararın bozulması önerilmedi. Diğer sanık hakkında ise, esas hakkındaki savunmasının SEGBİS ile alınmasının sonuca etkili bulunmaması nedeniyle tebliğnamenin 1, 2 ve 6 nolu bozma düşüncelerine iştirak olunmayacağı belirtilmiştir. Sanıkları suçlu bulan ilk hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin diğer temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, sanıklardan birinin tutukluluk hali devam edecektir. Kanun maddeleri: TCK'nin 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.
16. Ceza Dairesi 2017/2993 E. , 2018/359 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-)Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanık hakkında Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/114 Esas sayılı dosyasında suç tarihi 2011 ve öncesi olan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 27.03.2012 tarihli iddianame ile açılan davada sanığın yakalanma tarihinin 29.11.2011 olduğu, bu nedenle hukuki ve fiili kesintinin gerçekleştiği; Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/195 Esas sayılı dosyasının ise silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçuna ilişkin olduğu yapılan UYAP sorgulamasında anlaşıldığından tebliğnamenin 8 nolu bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II-)Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince; 30.09.2013 tarihli yakalama tutanağının ve ..."ın babası ..."ın 14.10.2013 tarihli bilgi alma tutanağı ile alınan beyanının dosyada olması ve ayrıca 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 667 sayılı KHK"nın 6/1-i maddesi hükmü karşısında sanığın esas hakkındaki savunmasının SEGBİS"le alınmış olmasının sonuca etkili bulunmaması nedeniyle tebliğnamenin 1, 2 ve 6 nolu bozma düşüncelerine iştirak olunmamıştır. 1-)Sanıktan ele geçirilen hafıza kartındaki bir kısım belgelerin oluşturma tarihinin son yazma tarihinden sonra olduğu nazara alınarak TÜBİTAK veya Adli Tıp gibi uzman kuruluşlardan bu hususu açıklayıcı mahiyette rapor aldırılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-)Sanık müdafiinin 13.05.2015 tarihli dilekçesi ile bildirdiği tanıkların, yerinde olmayan gerekçe ile dinlenmesine yer olmadığına karar verilmesi ve ayrıca sanığın, başka dosya sanığı ..."un 03.10.2013 tarihli teşhis tutanağındaki resminin yedi yıl öncesine ait öğrencilik resmi olduğu gözetilmeksizin duruşmada dinlenmemesi ve canlı olarak teşhis yaptırılmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 3-)Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/168 Esas sayılı dosyasında suç tarihi 09.05.2011 ve öncesi olan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davada çıkarılan yakalama emri üzerine sanığın savunmasının 12.12.2013 tarihinde alındığının anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alınarak, anılan dosyanın getirilip derdest olması halinde birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise dosyanın ... veya Yargıtay denetime olanak verecek şekilde onaylı örneği dosya arasına alındıktan sonra aynı eylem ve faaliyetlerden dava açılıp açılmadığı, hukuki ve fiili kesinti oluşup oluşmadığı tespit edilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, verilen cezanın miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.