5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/10260 Karar No: 2021/2758 Karar Tarihi: 04.03.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/10260 Esas 2021/2758 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/10260 E. , 2021/2758 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 29 ada 15 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak bedel belirlenmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Dava konusu taşınmaz ile emsal olarak incelenen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Komisyonu tarafından takdir edilen 2015 yılı emlak vergisine esas metrekare rayiç bedelleri dosya kapsamına alınmadan ve dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan dava tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu ve imar parseli ise kesilen, değil ise kesilecek Düzenleme Ortaklık Payı oranı ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmadan alınan rapor denetlenmediği gibi, emsal taşınmazın 24.05.2018 tarihli belediye cevabına göre kadastro parseli olduğu belirtildiği halde, dava konusu taşınmazın belirlenen metrekare fiyatından düzenleme ortaklık payı düşen rapora göre eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.