16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/25 Karar No: 2018/355 Karar Tarihi: 19.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/25 Esas 2018/355 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Sanığın ikrar içeren savunması, suçun vasfına ilişkin kabulde yetersiz kaldı. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmedi. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun yapıldı ve hükme esas alınan tüm deliller hukuka uygun olarak elde edildi. Hüküm, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince esastan reddedildi ve onandı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/25 E. , 2018/355 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ikrar içeren savunmasına göre her iki olayın gerçekleşme şeklinin örtüşmemesi karşısında suçun vasfına ilişkin kabulde ve örgütte kaldığı süre ile konumu itibarıyla verdiği bilgilerin yeterli olmaması nazara alındığında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.