2. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8300 Karar No: 2017/2493 Karar Tarihi: 02.03.2017
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/8300 Esas 2017/2493 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davalarda sanık, karşılıksız yararlanmadan dolayı suçlanmıştır. Ancak sanığın savunmasındaki iddialar nedeniyle meskenin kimin tarafından kullanıldığı belirlenememiştir. Bilirkişi raporunda dava konusu yapılmayan üç ayrı tutanak incelendiği görülmüştür. Kanun maddesi gereğince sanığın kurum zararını gidermesi halinde ceza verilmemesi gerektiği hatırlatılmıştır. Ancak bu karar, gerekli gereçleri yerine getirmediği gerekçesiyle bozulmuştur. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: 6352 Sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi'nin 1. ve 2. fıkraları.
2. Ceza Dairesi 2016/8300 E. , 2017/2493 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Dairemizin 11/12/2014 gün, 2014/12107 E. -29797 K. sayılı bozma ilamı ile sanığın savunmasında suç tarihinde kendisinin davaya konu evde oturmadığını savunması karşısında, öncelikle meskeni kimin kullandığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, sanığın kullandığının tespiti halinde, kamu davasının A/2004 No:0275037 nolu ve 02.01.2006 tarihli (sehven 02.01.2005 yazılmış) tutanakla ilgili açıldığı, bilirkişinin raporunda dosyada bulunan daha eski tarihli olup, dava konusu yapılmayan 3 ayrı tutanakla ilgili inceleme yaptığı dikkate alındığında; bilirkişiden dava konusu yapılan tutanakla ilgili katılan idarenin zararının oluşan zararının tespiti için ek rapor istenip, 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun"un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince; sanığa, “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilecek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak, yasal süre geçirilip eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verildiği gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece, bozma kararının gerekleri yerine getirilmeden ve dosya ile ilgisi bulunmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün be sebeplerle istem gibi BOZULMASINA, 02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.