19. Hukuk Dairesi 2016/8742 E. , 2016/15363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde, davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ....."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğunu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında kömür alım satımına ilişkin ticari bilirkişi bulunduğunu, müvekkili firmanın alacağı 445.050,82 TL"ye ulaşmışken, müvekkili firmanın muhasebecisinin tebliğ aldığı reklamasyon faturası adı altındaki 145.000,63 TL"lik faturayı davacı şirket yetkilisinin haricinde sehven defterlere işlediğini, davacı şirket yetkilisinin durumun düzeltilmesi için yaptığı girişimlerin sonuçsuz kaldığını, davalıya kesilen bu miktarda faturanın kabul edilmeyip iade edildiğini, taraflar arasında reklamasyon faturası kesileceği yönünde bir anlaşma bulunmadığını düzenlenen faturanın vergi usul kanuna uygun olmadığını, gerçek fatura niteliği bulunmayan reklamasyon faturasının defterlere işlenmesinin asıl faturanın doğurduğu sonuçları doğurmayacağını iddia ederek, 145.000,63 TL alacağın faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki cari hesaba dayalı ticari ilişki çerçevesinde müvekkili şirketin kendi fabrikalarında kullanılmak üzere davacıdan periyodik olarak kömür satın aldığı ve satış bedelini de düzenli şekilde ödediğini, iki firma yetkilisinin karşılıklı görüşmesi ve anlaşması sonucu bir kısım malların niteliklerindeki farklılıklarla ilgili satış bedelinden iskonto yapılması hususunda mutabakata varılıp, anlaşılan tutar kadar da müvekkili şirket tarafından davacı şirkete dava konusu reklamasyon faturasının kesildiğini, faturanın deftere kayıt edilmesinin fatura içeriğinin kabul edildiğinin açık kanıtı olduğunu, faturanın davacı defterlerine işlenip cari hesap borcu kapatılarak taraflar arasındaki ticari ilişki bitirildikten yaklaşık bir yıl sonra davacının fatura düzenlemesinin kötüniyeti gösterdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre dava konusu reklamasyon faturasının davacı defter kayıtlarına intikal ettirilek yapılan mahsuplaşma sonucu 21.03.2014 tarihi itibariyle davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, anılan faturanın, davacı adına yetkili olduğu düşünülen kişi tarafından fatura üzerine "kabul ediyorum " şerhi yazıldıktan ve imzalandıktan sonra teslim alınarak süresinde faturaya itiraz edilmeden ticari deftere işlendiği, davacı tarafından kabul edilerek davacı aleyhine kayıt edildiği, bu kayıttan yaklaşık 10 ay sonra faturaya itiraz edilmesi iyiniyetli olmadığı gibi faturanın geçersizliğinin de ileri sürülemeyeceği, ticari defterlerinin davacı aleyhine delil olması nedeniyle davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.