Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8489
Karar No: 2016/15358
Karar Tarihi: 01.12.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8489 Esas 2016/15358 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/8489 E.  ,  2016/15358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen kararın davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. ... ve davalı vek. Av...."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-

    Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin akabinde davalının maliki olduğu akaryakıt istasyonu üzerinde 14/09/2007 tarihinde müvekkili lehine 20 yıl müddetle 836.000,00 TL bedelle intifa hakkı tesis edilip, davalının düzenlediği fatura karşılığı KDV dahil 987.282,40 TL"nin 25/09/2007 tarihinde davalıya ödendiğini, davalının keşide ettiği 22/06/2012 tarihli ihtarnameyle, bayilik sözleşmesinin yenilenmeyeceği, maliki bulunduğu taşınmaz üzerine tesis edilen intifa hakkının da terkin edilmesini istediğini, Rekabet Kurulu kararları uyarınca müvekkili şirketin terkin talebini kabul etmek zorunda kaldığını, 20 yıl süreli olarak tesis edilen intifa hakkının öngörülen süreden yaklaşık 15 yıl önce sona erdiğini, davacının intifa ivazı olarak ödenen miktarın intifanın erken terkini sebebiyle kullanılmayan süreye isabet eden kısmı için davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek, davalıya ödenen intifa ivazının kullanılmayan süreye isabet eden kıstalyevm tutarı olan 553.358,87 TL"nin ödendiği tarihten itibaren değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV"si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 2002/2 sayılı grup muafiyeti tebliği, Rekabet Kurulu ve ... Kararları uyarınca yasal olarak son bulduğunu, davacı ödemesinin hibe olarak geri alınmaksızın müvekkiline verildiğini, davacı taleplerinin Rekabet Kurulu kararlarına aykırı olduğunu, davacının intifanın terkinini bizzat kendi insiyatifi ve isteği ile kaldırıldığını, bu nedenle intifadan dolayı hak talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, sebepsiz zenginleşme sebebi ile açılan davanın şartlarının oluşmadığını, paranın davacı firma için harcandığını, bir anlık sebepsiz zenginleşme olduğunun kabul edilmesi halinde “denkleştirici adalet” ilkesinin nazara alınmaması gerektiğini, davacının müvekkilini temerrüde düşürmediği için faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı tarafından akdedilen sözleşmeye istinaden davalının sahibi olduğu taşınmaz üzerine 20 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiği ve intifa hakkı bedelinin bu süre ile sınırlı olmak üzere 836.000,00 TL olduğu, mevcut bayilik sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmiş olmasından ötürü davalıya ödenmiş olan 20 yıllık intifa hakkı bedelinden sürede bakiye kalan günler için davalı uhdesinde kalan 552.748,78 TL olup, bu miktarda davacının davalıdan alacaklı olduğu ve bu miktara 01/08/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV"sinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nun 117/2 maddesi uyarınca, sebepsiz zenginleşmede sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır. Somut olayda sebepsiz zenginleşen davalının kötüniyetli olduğunu gösteren bilgi ve belgeye rastlanılmadığından ve temerrüt ihtarı da çekilmemiş olduğundan temerrüdün davanın açılması ile gerçekleştiğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece hükmedilen miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken 01/08/2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değilse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK"nun 438/7 maddesi gereği düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin ikinci paragrafının birinci satırında yer alan “01/08/2012 tarihinden” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “dava tarihinden” ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi