14. Hukuk Dairesi 2016/12833 E. , 2017/3535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı-birleştirilen dosya davalıları aleyhine 31.07.2008 - 11.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 17.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl ve birleştirilen dava yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil mümkün olmaması durumunda tazminat istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacı, davalı yüklenici ile adi yazılı ""inşaat yapım sözleşmesi"" başlıklı sözleşme yaptıklarını, buna göre yüklenicinin 05.09.1995 tarih, 37296 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kabul ve taahhüt ettiği tüm sözleşme şartlarını pay sahibi olarak kabul ve taahhüt ettiğini, edimini yerine getirmesine rağmen, yüklenici tarafından dava konusu bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil mümkün olmaması durumunda tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı yüklenici, davacının edimini tam olarak yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı arsa malikleri ise; yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğinden kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshedildiğini beyan ederek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece inşaat sözleşmesinde yükleniciye temlik yasağı getirildiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk kararın Dairemizce "" dava konusu kat karşılığı inşaat sözleşmesi 05.09.1995 tarih, 37296 yevmiye numaralı olup, sözleşmede temlik yasağı getirilmediği anlaşılmakla işin esasının incelenmesi gerekir"" gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davada tapu iptali ve tescil yönünden davanın reddine, tazminatın davalı yükleniciden tahsiline, davalılar... ve... yönünden davanın husumet yönünden reddine, birleşen davada ise davalı arsa malikleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, asıl ve birleştirilen dosya davacısı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı yüklenicinin davaya konu taşınmazı yarım inşaat seviyesinde bıraktığı, sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediği anlaşıldığından davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davada ikinci kademede tazminat talebinde bulunulmuştur. Gerçekten, davacı akidi olan yükleniciden Borçlar Kanununun 96. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna “akdi tazminat”, borçlunun sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denilmektedir. Borçlar Kanununun 96. maddesi gereğince ödenmesi gereken tazminat ise alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır.
Somut olayda; arsa malikleri ile davalı yüklenici arasında...7. Noterliğinin 05.09.1995 tarih, 37296 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmeyi arsa malikleri ve yapımcı müteahhit firma adına davalılar ... ve ..."nın imzaladığı, ticaret sicil kayıtlarına göre davalılar... ve ..."in davalı yüklenici şirketi 21.09.1995 tarihli tescil kaydına göre 5 yıl süre ile şirket müdürleri olarak münferit imza ile, 29.11.1999 tarihinden itibaren ise müşterek imza ile temsile yetkili oldukları; ayrıca ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/205 E. 2013/424 K. sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dair yapılan yargılamada davalı- yüklenici olarak kabul edildikleri, davacı ile yüklenici arasında ""inşaat yapım sözleşmesi"" imzalandığı tarihte de münferiden imzaya yetkili şirket müdürleri oldukları anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece davalılar ... ve ..."nın da tazminat sorumluluklarının bulunduğu göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bentte yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.