Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/329 Esas 2016/15348 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/329
Karar No: 2016/15348
Karar Tarihi: 30.11.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/329 Esas 2016/15348 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/329 E.  ,  2016/15348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamındaki borçların teminatı olarak şirket yetkilisi davalıya ait taşınmaz üzerinde 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranarak borçlarını ödememesi üzerine davalılara ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalılar aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, takibe konu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, davacının öncelikle müvekkili şirket ile arasındaki sözleşme gereğince genel mahkemede dava açarak alacağı miktar olarak belirlemesi gerektiğini, alacak belirlenmeden ipotek akit tablosuna dayanarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin muaccel olmuş bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine %40 oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında düzenlenen ipotek sözleşmesinin bir azami meblağ ipoteği olduğu, rehnin paraya çevrilmesi için borcun muaccel hale gelmesi gerektiği, davacı tarafça davalılara gönderilen 15.10.2010 tarihli ihtarla borcun muaccel olduğu, davacının takip tarihi itibariyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının toplamda 51.658,12 TL alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kabul edilen asıl alacak üzerinden takip tarihi nazara alınarak % 40 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen kısım yönünden takibin kötüniyetli yapıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından davalı tarafın ise tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusu ipotek davacı ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın teminatı olarak verilmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının davalı şirketten alacağı olduğu belirlenmiş ise de davalı söz konusu alacağa karşılık alacağın temliki ve 3. kişi bayii aracılığıyla ödemeler yapıldığını ileri sürmüş bu konudaki belgeleri dosyaya ibraz etmiştir. Ancak gerek bilirkişilerce gerekse mahkemece bu ödeme iddia ve belgeleri üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle mahkemece yetersiz ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme sonucu karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.