Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/32799
Karar No: 2020/4570
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/32799 Esas 2020/4570 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/32799 E.  ,  2020/4570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; yapılan yargılama neticesinde yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda; davacı işçi haftanın 6 günü, kış aylarında 08.00-18.00 saatleri arasında, yaz aylarında ise 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı ... ise; davacının haftanın 6 günü 08.00-17.30 saatleri arasında çalıştığını, günde bir saat yemek molası ve ayrıca iki defa çay molası verdiğinden haftalık çalışmasının 45 saati geçmediğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; halen davalı iş yerinde çalıştığını beyan eden davalı tanıklarının anlatımlarına itibar edilmemiş, davacı tanıklarından birinin davacının eşinin kız kardeşi olduğu anlaşılmakla birlikte, diğer davacı tanığının da bu tanık ile benzer beyanda bulunması sebebi ile iki davacı tanığının beyanlarının müşterek değerlendirilmesi neticesinde, davacı işçinin yaz dönemi (nisan- ekim) 08.00-19.00 saatleri arasında haftada 12 saat, kış döneminde ise 08.00- 18.00 saatleri arasında haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Ancak, davacının eşinin kız kardeşi olan tanığın davacı ile birlikte aynı şubede çalışmadığını ifade etmesi karşısında, bu davacı tanığının anlatımlarına itibar edilmesi hatalı olmuştur. Diğer davacı tanığının ise 2014 yılında altı ay süre ile davalı iş yerinde çalıştığını beyan ettiği görülmektedir. Bu itibarla, mahkemece davacı ile aynı iş yerinde çalışan davacı tanığının davalı iş yerinde çalıştığı tarihleri gösterir Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları istenerek, bu tanığın davacının çalışma koşullarını kendisinin de davalı iş yerinde davacı ile birlikte çalıştığı dönem ile sınırlı olarak bilebileceği dikkate alınmalı, bu çalışma süresi ile sınırlı olarak davacının fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmalıdır. Davalı tanık anlatımlarından ise, davacının haftanın 6 günü 08.00- 17.00 saatleri arasında çalışarak haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmakla, yukarıdaki açıklama ve ilkeler gözetilerek, davacının bakiye çalışma dönemleri açısından ise bu kabule göre fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmalıdır.
    3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
    Somut olayda; dava dilekçesinde davacının tüm milli bayramlarda çalıştığı ileri sürülmesine rağmen, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının kabulü 6100 sayılı Kanun"un 26. maddesine göre talep aşımı mahiyetinde olup isabetsizdir.
    4-Öte yandan somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde ve davacı yanca keşide edilen 29.05.2014 tarihli ihtarnamede, davacının iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği ileri sürülmüş, davalı yanca davacı feshinin haklı nedene dayanmadığı savunulmuştur. Mahkemece; işçi lehine yorum ilkesine göre iş sözleşmesinin İş Kanunu"nun 24/II-(e) maddesi uyarınca davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabul edilmesi, bu yönde davacı iddiasının bulunmaması karşısında hatalı ise de, davacı temyizinin bulunmaması dolayısıyla bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi