Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2623
Karar No: 2021/2121
Karar Tarihi: 08.12.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2623 Esas 2021/2121 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/2623 E.  ,  2021/2121 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı işsahibidir.
    Davacı davasında, 03.11.2010 tarihli sözleşme ile İstanbul Kartal sınırları içinde bulunan okulların boya ve badana işlerinin yapımını üstlendiğini, ihale kapsamında kalan işleri tamamlayıp teslim ettiğini, işin devamı sırasında ihale kapsamında olup ihale bedelini aşan miktarda imalâtlar yaptığını, bunların bedellerinin ödenmediğini belirterek 678.071,59 TL olan alacağından fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek 684.716,97 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalı savunmasında, ihale kapsamında yapılması öngörülen işlerin davacı yüklenici tarafından tamamlandıktan sonra birtakım idari işlerin de yapılması ihtiyacı olduğunu, toplam için %20 fazlası olmak üzere iş artışı yapıldığını ve ihale aşamasında öngörülmeyen ancak sonrasında yapılmasına ihtiyaç duyulan işlerin yine bu ihale kapsamında davacıya yaptırıldığını ve bu işlerin karşılığının davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17/12/2014 tarih ve 2014/931 Esas, 2014/7327 Karar sayılı ilamı ile “Yapılması gereken iş, sözleşmenin düzenlendiği tarihte ek olarak kabul edilen Yapım İşleri Genel Şartnamesi dikkate alınarak bilirkişilerden alınacak ek rapor ile bu şartnameye göre sözleşme dışı imalât bedellerinin saptanması, davalı idare tarafından sözleşme koşullarında yaptırılabilecek oran dışında kalan imalât bedellerinin sözleşme tarihinde geçerli olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 410 ve devamı maddelerine göre yapıldığı zamanlardaki mahalli serbest piyasa rayiçleri dikkate alınarak hesaplanmasından ibarettir” gerekçesiyle kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddedilmesi üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınarak ek rapor doğrultusunda davanın 594.004,64 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, işbu karara karşı davalı vekili süresinde temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, usulî kazanılmış hak ilkesi uyarınca, bozma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Nitekim 1086 sayılı HUMK’nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş olması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de; bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “Usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir…” şeklinde tanımlanmaktadır. Usuli kazanılmış hakkın istisnaları ise dosya kapsamına göre bulunmamaktadır (Kapatılan Y.15. HD’nin 20.12.2017 tarih ve 2017/1909 Esas, 2017/4513 Karar; 26.02.2020 tarih ve 2019/3347 Esas, 2020/790 Karar sayılı ilâmları).Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, az yukarıda belirtildiği üzere Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda davalı yararına bozulmuş ve her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bozma gereği yerine getirilmediği gibi davalının savunması da dikkate alınmamıştır. Davalı işsahibi savunmasında, sözleşme konusu işin keşif artışı ile %20 fazla yapıldığını ve bedelinin ödendiğini ileri sürmüş olup, öncelikle bu savunmanın değerlendirilmesi, keşif artışı ile %20 oranında fazla iş yapılıp bedelinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, ödeme yapıldığının anlaşılması halinde ise bu artışlar fazla olarak yani %120"yi aşan bir oranda iş yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, yapıldığının anlaşılması durumunda da taraflar arasındaki götürü bedelli sözleşmenin 5.1.a bendi gereği eki niteliğinde bulunan yapım işleri genel şartnamesi dikkate alınarak, uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde, sözleşme dışı imalat bedellerine ilişkin yöntemine uygun hesaplama yaptırılarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 08.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi