15. Ceza Dairesi 2018/1622 E. , 2021/1924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı, kişilerin hayatını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma
HÜKÜM : Beraat
Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı ve kişilerin hayatını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içerisinde bulunan... isimli kişi tarafından katılana 23/08/2012 tarihinde gönderildiği anlaşılan mail içeriği ile ilgili dava açılmamış ise de zamanaşımı süresinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Katılan ..."nun uzun yıllardır biyokimya alanında Profesör olarak çalıştığı, koruyucu ve önleyici bitkisel tedavi alanında faaliyet gösteren firması olduğu ve bu alanda yurt çapında internet ortamında hizmet verdiği, olay tarihinde ... isimli bir şahsın katılanın şirket hattını arayarak, katılanın çalışanı tanık ... ile görüştüğü ve kendisini bir kişinin arayıp katılan ile birlikte iktidarsızlık, kalp ve şeker rahatsızlıklarına iyi gelen ilaç ürettiğini, bu ilacın Almanya" dan yeni geldiğinden ..." nun internet sitesinde henüz yer almadığını söylediğini bildirip durumu ihbar ettiği, aramadan sonra katılana anlattıkları ve şüphelendikleri ve şirket çalışanı olan tanık ..." ın Harun"un kendisini aradıkları söylediği telefon numarasını aradığı, telefona çıkan kişinin Green Factör isimli ilaç ürettiklerini, Prof. ... ile birlikte çalıştıklarını söylemesi üzerine bu ilaçtan tanık Hediye"nin sipariş verdiği, kargoyla ilacın geldiği ve katılanın numuneyle birlikte şikayette bulunduğu, şikayet üzerine yapılan araştırmada kargoyla gelen ürünün sanık ..." ın yetkilisi ve sorumlusu olduğu işletme tarafından... ilçesindeki merkezinde üretildiği, iş yerinde ayrıca sanık ... "in de çalıştığı ve her iki sanığın telefon ile vatandaşları arayıp temel olarak cinsel iktidarsızlık gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldığını iddia ettikleri kapsül ve merhem şeklinde üretilmiş ürünün pazarlamasını yaptıkları, perakende olarak 80 TL karşılığı satış yaptıkları kişilere kargo yolu ile gönderdikleri, bu ürünün menşei olarak ibraz ettikleri belgenin Ankara ilinde üretilen Otama isimli gıda takviyesine ait bulunduğu ve Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı" nın
denetiminde gıda takviyesi olarak üretilmiş bir ürün olduğu, herhangi bir ilaç olmadığı, bu sebeple tedavi amaçlı ve ilaç olarak kullanılmasının kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğu, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı ve kişilerin hayatını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanıklar hakkında kişilerin hayatını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçunun 5237 sayılı TCK"nın ikinci kitabının "topluma karşı suçlar" başlıklı üçüncü kısmının "kamunun sağlığına karşı suçlar" başlığını taşıyan üçüncü bölümünde düzenlenmiş olması; belirtilen özelliği gereğince, şikâyetçi ..."nun CMK"nın 237. maddesi uyarınca mağdur veya suçtan zarar gören sıfatıyla bu suçlarla ilgili davalara katılma ve hükmü temyiz etme hakkının olmadığı anlaşıldığından, şikâyetçi vekilinin temyiz inceleme isteğinin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri gereğince REDDİNE,
2)Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklar savunması, katılan ve tanıklar beyanları, SGK belgeleri, vergi levhası, gıda üretim izinleri, kargo gönderim bilgileri, suça konu ürün tanıtım broşürü, inceleme ve analiz raporu, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yazısı, tutanaklar ile dosya kapsamından, katılanın dava konusu ürün için sanıkların işyerini telefonla arayan kişilere telefonda kendisinin bu ürünle ilgili olduğunun söylendiğinin ihbar edilmesi üzerine, ihbarın doğruluğunu anlamak için yanında çalışan elemanları vasıtası ile telefonla siparişle dava konusu ürünü temin ederek Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, katılanın beyanlarında da şikayet amacının dava konusu ürünün pazarlanması aşamasında ilgisi olmadığı halde kendi adının kullanılması olduğunu açıkça belirttiği bu nedenle katılan açısından hile ile aldatılıp dolandırıldığından bahsedilemeyeceği, katılanın isim veya marka hakkının kullanılması iddiası ile ilgili olarak ait olduğu hukuk mahkemesine dava açma hakkının olduğu, iddianamede katılan dışında ve katılanın incelemeleri ve şikayeti öncesinde sanıkların dava konusu ürünü hile ve aldatma yolu ile satıp kendisinden maddi menfaat temin ettikleri somut herhangi bir kişiden/ mağdurdan bahsedilmediği, iddianamede bu yönde bir mağdura yer verilmediği, dosyada bulunan 23/08/2012 tarihli maildeki kişi veya başka birisinin bu sebeple mağduriyeti konusunda ayrıca bir iddianame tanzimi yoluna gidilebileceği, bu nedenlerle sanıkların üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair yeterli delil bulunmadığına yönelik mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, isnat edilen suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemlerin suç teşkil ettiğine, eksik incelemeye, delillerin takdirine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 24/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.