16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3714 Karar No: 2018/326 Karar Tarihi: 12.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3714 Esas 2018/326 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2017/3714 E. ve 2018/326 K. numaralı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla mahkum edildiği belirtiliyor. Başvurunun süresi, niteliği ve temyiz sebepleri incelenerek reddedildiği ve kararın kanuna uygun olduğu ifade ediliyor. Tutarlı ve kesin verilerle desteklendiği için vicdani kanıya dayandırılan hükümde, usulüne uygun şekilde ileri sürülen iddia ve savunmaların da değerlendirildiği belirtiliyor. Ancak sanığa tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin sanığa yükletilememesi gerektiği, bu nedenle hükmün BOZULMASINA karar verildiği ifade ediliyor. Hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılırken, sanığın isteği üzerine tayin edilen müdafiinin ücretinin Hazine üzerinde bırakılması, tebligat giderlerinin ise sanıktan alınarak Hazineye kaydedilmesi gerektiği belirtiliyor. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri ile CMK’nın 302/1, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK\"nın 321. ve 322. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2017/3714 E. , 2018/326 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Dairemizin 14.11.2017 tarih, 2017/1824 esas, 2017/5384 sayılı kararında da açıklandığı üzere sanığa zorunlu müdafinin tayininin gerekmesi karşısında yargılama aşamasında tutuklu bulunduğu anlaşılan sanığa tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 10. fıkrasının “Sanığın isteği üzerine Çorum Barosundan görevlendirilen müdafiinin ücreti olan 800 TL’nin Hazine üzerinde bırakılmasına, 10 adet tebligat gideri olan 110 TL’nin sanıktan alınarak Hazineye gelir kaydına” şeklinde değiştirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.