3. Ceza Dairesi 2017/3066 E. , 2017/5605 K.
"İçtihat Metni"
Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satma, satın alma, taşıma veya bulundurma ve yaralama suçlarından sanık ...’nin, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"un 15/1-1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e, 29 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis, 5 ay hapis ve 20 tam gün adli para cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar anılan Kanun’un 53/1-a-b-d-e maddesindeki haklardan, koşullu salıverilinceye kadar ise aynı Kanun’un 53/1-c maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına dair Gaziantep 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/667 esas, 2015/96 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 08.03.2017 tarih ve 2015/13039 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 20.03.2017 tarih ve 2017/17637 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1) 5237 sayılı Kanun"un 52/1 ve 2. fıkrasında yer alan “Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olamamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, 20 gün olarak hükmedilen adli para cezasının miktarının belirlenmemesinde,
2) 5237 sayılı Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki “Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
3) Kemik kırığına neden olan yaralama eyleminde; 5237 sayılı Kanun"un 86/1. maddesine göre belirlenen temel cezanın, anılan Kanun"un 87/3. maddesine göre kemik kırığının hayati fonksiyonlara etkisi nazara alınarak temel cezanın yarısına kadar
artırılabileceğine dair düzenleme karşısında, meydana gelen kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olmasına rağmen, temel ceza üzerinden adı geçen Kanun"un 87/3. maddesine göre anılan Kanun"un 3. maddesi gereği işlenen fiilin ağırlığı ile orantılılık ilkesine aykırı şekilde cezanın 1/3 oranında artırılarak sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi,
4) Sanık hakkında eylemine uyan 6136 sayılı Kanun’un 15/1. maddesine aykırılıktan dolayı hükmedilen adli para cezasının, suç tarihinde yürürlükte bulunan 6136 sayılı Kanun"un 15/1. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 4 ve 5/2. maddeleri gereğince 450 Türk lirası olarak belirlenmesi gerekirken, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 158. maddesi ile değişik 6136 sayılı Kanun"un 15/1. maddesi gereğince 25 gün adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle, yazılı şekilde fazla ceza tayininde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Gaziantep 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/667 esas, 2015/96 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanığın eylemine uyan kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın cezası TCK"nin 87/3. maddesi gereğince kemik kırığının derecesine göre 1/6 artırım yapılarak 1 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 29. maddesi gereğince cezasında ½ indirim yapılarak 7 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, cezasında TCK’nin 62. maddesi gereğince 1/6 indirim yapılarak 5 ay 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanık hakkında TCK 53.maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 Kararının gözetilmesine, sanığın eylemine uyan 6136 sayılı yasaya aykırılık suçundan 6136 sayılı Kanunun 15/1. maddesi gereğince 6 ay hapis ve suç tarihi itibariyle 450 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, cezasından TCK’nin 62. maddesi gereğince 1/6 indirim yapılarak 5 ay hapis ve 375 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, sanık hakkında TCK"nin 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 Kararının gözetilmesine, hükmün diğer kısımlarının aynen korunmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.