Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3956
Karar No: 2019/6362
Karar Tarihi: 23.09.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/3956 Esas 2019/6362 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/3956 E.  ,  2019/6362 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Dava, 5510 sayılı Yasa"nın 20/3 fıkrası kapsamında davacıya murisi nedeniyle iş kazası meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin davalı yönünden reddine, davacı yönünden kabulüne karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM :
    Davacı, murisi üzerinden iş kazası meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması talep etmiştir.
    II-CEVAP :
    Davalı vekili, yetki, hak düşürücü süre itirazlarıyla, yürürlükteki mevzuata göre kurum işlemi yerinde olduğundan bahisle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “Davanın KABULÜ İLE,
    Davacının eşi ..."ın meslek hastalığı sürekli maluliyeti % 21,79 olup sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 01/10/2008 tarihinden önce ölmesi nedeniyle sağlığında almakta olduğu iş bu sürekli iş göremezlik gelirinin 5510 sayılı Kanun"un 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılmaksızın ancak üçüncü fıkrasında belirtilen alt sınır gözetilerek, aynı yasanın 34. maddesi ve 54 maddesi dikkate alınarak uyarınca davamız davacısına 01/05/2011 tarihinden itibaren gelir olarak bağlanması gerektiğinin tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuştur..
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    “Mahkemece her ne kadar, 5510 sayılı Yasanın 20. maddesinin 3. fıkrasında 55. maddenin 2. fıkrasındaki güncellemeden söz edilmeksizin sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik gelirinin 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanacağı belirtilerek davacının güncellemeye ilişkin talebi reddedilmişse de, kanun metninde açıkça 20. maddenin 3. fıkrasına göre bağlanan aylıklarda 55/2 fıkradaki güncelleme işlemi yapılamayacağına dair engelleyici bir hüküm bulunmadığına göre, adalet, eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine göre değerlendirme yapmak gerekmiş, madde metninde güncellemeden söz edilmemiş olmasının hak sahibi aleyhine yorumlanması doğru bulunmamıştır. O halde, davalı kurumun istinaf talebinin reddi, davacının istinaf talebinin ise bağlanacak gelirin 55/2. maddesi uyarınca güncellenmesinin gerektiği gerekçesi ile kabulünün gerektiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve aşağıda yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle;
    1-Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
    2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince KABULÜNE,
    Zonguldak 1. İş Mahkemesinin 2016/303 E., 2017/79 K.. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    3- Davanın KABULÜ ile,
    a) Davacının eşi ..."ın meslek hastalığı sürekli maluliyeti % 21,79 olup sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 01/10/2008 tarihinden önce (27.04.1998 tarihinde) ölmesi nedeniyle sağlığında almakta olduğu sürekli iş göremezlik gelirinin 5510 sayılı Kanunun 34. maddesi ve 54. maddesi dikkate alınarak 5510 sayılı Kanun"un 55/2 maddesi uyarınca güncelleme işlemi yapılarak 01/05/2011 tarihinden itibaren davacıya gelir olarak bağlanması gerektiğinin TESPİTİNE” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, yetki, hakdüşürücü süre ve kuruma başvuru şartının yerine getirilmediği itirazları ile birlikte, davaya konu kurum işleminin yerinde olduğunu, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin de yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-506 sayılı Kanunun, “Zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 99/1. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren 5 yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek gününü izleyen aybaşından itibaren başlayacağı öngörülmüş, diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans” başlığını taşıyan 97/1. maddesinde ise bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı günden itibaren 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı açıklanmıştır.
    Şu durumda, 99/1. madde gereğince 5 yıl içinde istenmediğinden tümüyle zamanaşımına uğrayan gelir ve aylığın, ancak yazılı başvuru tarihini izleyen aybaşından itibaren ve geriye dönük olmamak üzere bağlanabilmesine karşın 97/1. maddede, gelir ve aylığın 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı belirtilerek her bir gelir ve aylık için 5 yıllık zamanaşımı süresi benimsenmiş, 99/1. maddede yer alan, gelir ve aylıkların yazılı talep gününü izleyen aybaşından itibaren başlayacağı yönündeki hükümden tamamen farklı düzenleme yapılmış olmakla buna göre hak sahipleri bakımından lehe olan ve 01.10.2008 tarihi itibari ile uygulanması mümkün olan, 5510 sayılı Kanunun 97. madde hükmünün uygulanması gerekmektedir.
    Mahkeme, kuruma başvuru tarihini her ne kadar 18.04.2016 olarak kabul etmiş ve buna göre hüküm kurmuş ise de; dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden davacının 03.05.2016 tarihinde kurum kayıtlarına intikal eden dilekçesiyle tahsis talebinde bulunduğu, talebin Kurum tarafından 09.06.2016 tarihli yazıyla reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının tahsis talep ve dava açılış tarihleri dikkate alınarak, davacıya bağlanması gereken ölüm aylığının 506 sayılı Yasanın 99’uncu ve 5510 sayılı Yasanın 97’nci maddeleri irdelenmek suretiyle başlangıç tarihi 01.06.2011 olması gerekirken 01.05.2011 tarihinden itibaren belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bazı hükümleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 20/3 maddesi “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.” hükmünü getirmiştir.
    5510 sayılı Yasa"nın 17. maddesi, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililere ödenecek ödenekler ve bağlanacak gelire esas teşkil edecek günlük kazancın hesaplama yöntemini düzenlemiştir. Aynı Yasa"nın 19. maddesinde ise, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurullarınca meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybetmiş olanlara, sürekli işgöremezlik geliri bağlanacağı, sigortalının işgücünü tam kaybetmesi halinde, 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının %70"i oranında, kısmi kaybetmesi halinde ise, tam aylığının hesap edilerek, bunun işgöremezlik derecesi oranındaki tutarının ödeneceği, başka birinin bakımına muhtaç ise, hesap edilen gelirin %100"nün bağlanacağı düzenlemesi getirilmiş, 20. maddenin birinci ve ikinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalılarla, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle gelir bağlanan sigortalıların ölmesi halinde, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, sigortalının 17. maddeye göre tespit edilen aylık kazancının 55"inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34. madde hükümlerine göre aylık bağlanacağı düzenlemesi getirilmiştir.

    Davanın yasal dayanağı olan 20"nci maddenin üçüncü fıkrasında ise, 55"inci maddenin ikinci fıkrasındaki güncellemeden sözedilmeksizin, sigortalının almakta olduğu sürekli işgöremezlik gelirinin 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
    5510 sayılı Yasa"nın, gelir ve aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri başlıklı 55. maddenin ikinci fıkrası, Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirlenir, düzenlemesini getirmiş, anılan maddenin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları, bağlanacak gelir ve aylıkların alt sınırlarına ilişkin hükümler getirmiştir.
    Eldeki davada; Bölge Adliye Mahkemesinin, davacıya ölüm geliri bağlanması gerektiğine dair kabulü isabetli ise de; 5510 sayılı Yasa"nın 20"inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ve aynı Yasa"nın 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılmaksızın, ancak, üçüncü fıkrasında belirtilen, alt sınır gözetilerek, 34. madde hükümlerine göre aylık bağlanması gerektiği hususunun gözetilmeyerek isabetsiz yaklaşım ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince üzerine verilen Hükmün 2/a bendi silinerek, yerine;
    “Davanın KABULÜ İLE, Davacıya eşi üzerinden 5510 sayılı Yasanın 20/3, 97, 55/3 ve 34"üncü madde hükümleri gözetilerek 01.06.2011 tarihinden itibaren gelir olarak bağlanması gerektiğinin tespitine,” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi