14. Hukuk Dairesi 2015/18334 E. , 2017/3488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili,... Belediyesi tarafından davacı ... ile diğer davacıların murisi .... adına 31.07.1985 tarihli tapu tahsis belgesi düzenlendiğini, buna göre.... Köyü... ada ...parsel sayılı taşınmazda müvekkillerince yapılan tek kat yığma binanın işgal ettiği yerin 151,91 m2 olup imar uygulaması sonucunda müvekkillerine tahsisli taşınmazın 2189 ada 7 parsel numarasıyla davalı ... Belediyesi adına tescil edildiğini, tapunun devri için davalı belediyeye başvurulmasına rağmen başvurunun reddedildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın esastan da reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince, davacı ... ile diğer davacıların mirasbırakanı... adına ... ada 1 parsel sayılı kadastral parselden ... Belediyesince tapu tahsis belgesi verildiği, anılan taşınmazın 18.06.1990 tarihinde imar uygulamasına tabi tutulduğu ve çekişme konusu 2189 ada 7 sayılı imar parselinin oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, 915 ada 1 parselin imar uygulaması sırasında bu parsele uygulanan düzenleme ortaklık payı (DOP) oranının, imar uygulamasını yapan Belediyeden sorulmak suretiyle ilgili bilgi ve belgelerin şuyulandırma işlemine ilişkin bilgi ve belgelerle birlikte temin edilerek belirlenmesi ve bu oran gözetilerek davacıların 2189 ada 7 parsel sayılı taşınmazda hak sahibi olabilecekleri miktarın kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, davacıların DOP oranı düşüldüğünde hak sahibi oldukları miktar çekişme konusu taşınmazın tamamı olan 121,00 m2.lik kısmı kapsıyor ise şimdi olduğu gibi taşınmazın tamamı bakımından tapu iptali ve tescile hükmedilmesi, davacıların hak sahibi oldukları miktar 2189 ada 7 sayılı imar parselinin miktarından daha az ise hak ettikleri miktara tekabül eden kısım itibariyle taşınmazda paydaş kılınmaları suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.