8. Hukuk Dairesi 2010/1050 E. , 2010/3675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve ... ile Hazine, ... ve Kayyum ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.11.2009 gün ve 355/381 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili, ... vekili ve Kayyum vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... ve ... vekili, 278 ada 3 parsel sayılı taşınmazda vekil edenlerinin müşterek payları bulunduğunu, parselin kalan paylarının da kim olduğu belirlenemeyen Rumlu ...karısı Hafıza ve arkadaşları adına kayıtlı olup, taşınmazın tamamının 40 seneyi aşkın bir zamandan beri vekil edenlerinin zilyetliği altında bulunduğunu belirterek, TMK.nun 713/2. madde uyarınca Rumlu ... karısı Hafıza ve arkadaşları adına olan payların iptaliyle vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, kayıt malikleri Rumlu ...karısı Hafıza ve arkadaşlarının kayyumu Denizli Defterdarı vekili ve davalı ... vekili; ayrı ayrı, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, kayıt maliklerinin kayyumu vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
465,50 m2 yüzölçüme sahip 278 ada 3 parsel, 16.03.1978 tarihinde "imar" edinme sebebiyle davacılar ile birlikte; 35842800/1013523840 payı Rumlu...karısı Hafıza, 54354552/1013523840 ½ payı Rumlu... kızı Hatice, 119440860/1013523840 payı Rumlu ... kızı ..., 19906810/1013523840 payı Mutaf ...efendi oğlu..., 19906810/1013523840 payı Mutaf ....efendi oğlu ...ve 19906810/1013523840 payı Mutaf ... efendi oğlu ... adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. ...Tapu Sicil Müdürlüğü, mahkemeye hitaben yazdığı 05.05.2009 gün ve ...1510 sayılı karşılık yazısında; dava konusu parselin 286 ada 33, 151 ve 152 parsellerden geldiğini, kimlik bilgileri belli olmayan şahısların geldi kayıtlarının Osmanlıca olduğunu ve Osmanlıca bilen olmadığından dayanak kayıtların çıkartılamadığını bildirmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesiyle Hazine ve Denizli Belediye Başkanlığını davalı olarak göstermiş ise de, 22.01.2009 tarihli yargılama oturumunda mahkemece re"sen davacı tarafa süre, imkan ve yetki verilerek; kim oldukları belli olmayan paylar nedeniyle Denizli Defterdarının kayyum olarak atanması, ondan sonra davaya dahil edilmesi istenmiş ve davacılar vekili tarafından bu amaçla açılan dava sonucunda da, 278 ada 3 paselde iptal kararına konu olan pay maliklerinin gaip olmaları nedeniyle 3561 sayılı Kanuna göre, Rumlu ... karısı Hafıza ve arkadaşlarına Denizli Defterdarı kayyum tayin edilmiş ve kayyum davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.
Somut olayda; davacılar vekilince, iptali istenen pay malikleri Rumlu ... karısı Hafıza ve yukarıda isimleri yazılı bulunan arkadaşlarının TMK.nun 713/2. maddesinde yazılı "kim oldukları tapu kütüğünden anlaşılamayan" sebebine dayanarak istekte bulunulmuştur. Bu tür davaların kayıt maliklerinin mirasçıları ve Hazineye karşı açılması yeterli olup, ayrıca Belediye Başkanlığına davanın yöneltilmesine gerek bulunmadığı gibi, kayyum kararı aldırılarak kayyumun davaya dahiline de gerek bulunmamaktadır. Belediyeye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir. Kayıt maliklerinin belirlenememesi davanın mirasçılarına yöneltilmesine engel değildir. Kayıt maliklerinin mirasçılarının belirlenmesi, mirasçı bırakmadan ölmüşlerse terekelerinin Devlete kalacağı göz önünde tutularak uyuşmazlığın sona erdirilmesi gerekir. Taraf teşkili yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Öncelikle; uyuşmazlık konusu 278 ada 3 parselin geldiği kadastro parselinin hangisi olduğu tesbit edilerek, bu parsele ait onaylı ve kesinleşme şerhi yazılı bulunan kadastro tutanak, dayanak ve ekleriyle birlikte, tapu kaydının ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavül kayıtlarıyla birlikte bulundukları yerlerden getirtilerek eksiksiz olarak dosya arasına konulması, varsa Osmanlıca kayıtlara ait tercümelerin uzman bilirkişiler aracılığıyla yaptırılması, getirtilen kayıtlara göre tapu kayıt maliklerinin tapu kütüklerinden anlaşılan veya anlaşılamayan kişilerden olup olmadığı hususu üzerinde durulması ondan sonra, iptal ve tescile konu olan pay malikleri olan Rumlu ... karısı Hafıza ve yukarıda isimleri yazılı bulunan arkadaşlarının mirasçılarını gösteren mirasçılık belgelerinin davacı taraftan istenilmesi, davanın tüm mirasçılara yöneltilmesi, hiç mirasçı bırakmadan ölmüşler ise TMK.nun 501. maddesi uyarınca terekelerinin Devlete kaldığının gözönünde tutulması iddia ve savunma çerçevesinde delillerin toplanıp sonucuna göre, karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekili, kayıt malikleri Rumlu ... karısı Hafıza ve arkadaşlarının kayyumu Denizli Defterdarı vekili ve davalı ... vekilinin, temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 1010,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Denizli Belediye Başkanlığına iadesine 05.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.