Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6528 Esas 2017/138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6528
Karar No: 2017/138
Karar Tarihi: 11.01.2017

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6528 Esas 2017/138 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, özel belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede; sahte senet ve kiralama sözleşmesinin aynı anda düzenlendiği için zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı, sanığın savunma hakkının kısıtlanması ve hak yoksunluklarının ceza infazının tamamlanmasına kadar uygulanması gerektiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi: Zincirleme suça ilişkin hükümler
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: Hak yoksunlukları
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi: Savunma hakkının kısıtlanması.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi: Ek savunma hakkı.
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi: Hükümlerin bozulması.
11. Ceza Dairesi         2015/6528 E.  ,  2017/138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte sanığın cezaevinde olduğu, öğrenme üzerine verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    1-5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, suça konu sahte senet ve kiralama sözleşmesinin aynı anda düzenlendiği, TCK"nun 43/1. maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK"nun 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
    2-Sanığın talimat mahkemesince sorgusunun yapıldığı tarihte adli sicil kaydı sanığa okunup diyecekleri sorulmadan ve 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, yasaya aykırı,
    Kabule göre de;
    3-5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 11.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.