1. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3770 Karar No: 2016/3575
Çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs - hakaret - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/3770 Esas 2016/3575 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs ve hakaret suçlarından yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın suç işlediğine ve zamanaşımı süresi içinde dava açılmasının mümkün olduğuna karar vermiştir. Hakaret suçundan kesinleşen 2620 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü temyiz edilemeyeceğinden temyiz talebi reddedilmiştir. Toplanan deliller karar yerinde incelenerek çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul edilmiş ve suç niteliği tayin edilmiştir. Hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanuna aykırı olmasına rağmen, görevlendirilen vekil ücretinin sanıktan alınamayacağına karar verilmiştir. Yargılama giderleri üzerinde bir değişiklik yapılarak düzeltme işlemi gerçekleştirilmiş ve hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, CMUK'un 317, 322, 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesi ve Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İliş
1. Ceza Dairesi 2016/3770 E. , 2016/3575 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs, hakaret
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Dosya kapsamından, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunu işlediği anlaşılan sanık . hakkında dava zamanaşımı süresi içinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür. 2-Sanık . hakkında hakaret suçundan doğrudan verilen 2620 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü, kesin nitelikte olup, temyizi mümkün olmadığından suç vasfına da yönelik olmadığı anlaşılan temyiz talebinin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 3-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . çocuk yaştaki mağdur. kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir neden bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin eksik incelemeye, öldürme kastı bulunmadığına, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında baro tarafından görevlendirilen vekil ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde tahsiline karar verilmesi, kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden CMUK’nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak; Yargılama giderlerinin yer aldığı hüküm fıkrasından zorunlu müdafii ücretinin çıkartılmasına ve “1808 TL” olan yargılama giderleri toplamının “1165,00 TL” olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN ve re"sen de temyize tabi hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, .gününde oybirliği ile karar verildi.