15. Ceza Dairesi 2017/16767 E. , 2019/3523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."nin ...Tekstil Konfeksiyon Gıd. San. Dış Tic. Ltd. Şti"nin yetkilisi ve yasal temsilcisi olduğu, bu işletmenin Ziraat Bankası Küçükçekmece Şubesinde bulunan çek hesabından keşide edilen 12/06/2008 keşide tarihli 12.000 TL bedelli 0119436 seri nolu çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıkması nedeniyle hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan takibat yapıldığı, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/09/2012 tarih ve 2009/748 Esas 2012/807 sayılı kararı ile çekte bulunan imzanın keşideci eli mahsulü olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, sanık ..."nin sahibi bulunduğu ... Tekstil Konfeksiyon Gıd. San. Dış Tic. Ltd. Şti."nin ticari faaliyette bulunduğu ve bu ticari ilişkiye binaen dava konusu çekin verildiği, sanık ..."nin yalnızca çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia edip, aralarındaki ticari ilişkiyi inkar etmediği gibi çekin çalındığına veya sahte olarak üretildiğine dair bir beyanının bulunmadığı, böylece sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması ile oluşur. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiile olan ilişkisi, mağdurun durumu, ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın Bartın Ağır Ceza Mahkemesi 2013/133 Talimat nolu 14/01/2014 tarihli dosyasında alınan ifadesinde aracının çalındığını ve bu olayı kolluğa bildirdiğini beyan etmesi karşısında sanık tarafından araca ilişkin çalıntı ihbarı yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, ihbar halinde buna ilişkin belgelerin getirtilmesi, sanığın aynı talimat dosyasında çek ciro silsilesinde geçen firmaları tanımadığını ifade etmesi, ciro silsilesinde bulunan şirket yetkililerinin ifadelerine başvurulup, sanık ile ticaret yapıp yapmadıklarının sorulması, buna ilişkin belgelerin getirtilmesi, çekin kim tarafından kendilerine verildiği, kendilerinin bu çeki kime verdiği, bu çeki kendilerine sanığın mı verdiğini, verilen bir mal karşılığında mı yoksa önceye dayalı bir borç nedeniyle mi verilen çek olup olmadığı, kendilerinin çekin bedeli ile ilgili mağduriyetlerinin bulunup bulunmadığı hususlarında tanık olarak beyanlarının alınması ve sonuca göre bu hususların karar yerinde değerlendirilip sanığın her iki suç yönünden ne şekilde suç işleme kastıyla hareket ettiğinin tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.