23. Hukuk Dairesi 2014/7431 E. , 2015/1321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olması nedeni ile kredi kullandığını, ancak kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/1012 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, alacaklıların müvekkilinden 19.03.2012 tarihinde taahhütname aldığını ve taahhütname tutanığına 19.03.2012 tarihinden önce müvekkilinden 9.000,00 TL haricen tahsil yapıldığını beyan ettiklerini, ancak bu sırada müvekkilinin taşınmazı satışa çıkarıldığından satışın düşülmesi için müvekkilinin 19.03.2012 tarihinde toplam 5.984,19 TL ödeyip satışın düştüğünü, buna rağmen yeniden taşınmazın satışa çıkarıldığını, satış tarihi olan 25.06.2012 tarihinde müvekkilinin davalı kooperatifin banka hesabına dört dekontla toplam 16.000,00 TL havale ettiğini, müvekkilinin toplam ödemesinin 32.984,19 TL olduğunu, bu ödemelerden 9.000,00 TL dışında kalan diğerlerinin icra dosyasına bildirilmediğini, müvekkilinin taşınmazının çok düşük bedele satıldığını, büyük zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkilinin 2011/1012 sayılı dosyasında ödeme miktarı kadar borçlu olmadığının tespiti ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında borcun miktarı hususunda bir ihtilaf bulunmadığını, yapılan ödemelerin resmi şekilde yapıldığı ve dekontların davacı elinde olduğunu, ihtilafsız bir konuda dava açıldığını, haricen yapılan 16.000,00 TL ödemenin icra müdürlüğüne bildirilmediğini, ödendiği halde hesaba katılmayan bir meblağın bulunmadığını, davacının halen 9.759,08 TL borcu olduğunu, bu nedenle taşınmazın satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre; davalı kooperatifin davacı aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/1012 sayılı dosyası ile 19.776,00 TL alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçip takibin kesinleştiği, ... İcra Müdürlüğü"nün 24.12.2013 tarihli yazısı ile dava tarihi itibariyle borç miktarının 11.060,00 TL olduğunun bildirildiği, takip dosyasındaki 19.03.2012 tarihli taahhüt zaptında 9.000,00 TL harici tahsilat ve alacaklının 28.02.2013 tarihli yazılarıyla 16.000,00 TL harici tahsilat beyanında bulunulduğu, borçlu davacı hakkında taahhüdü ihlal suçu nedeni ile ... İcra Ceza Mahkemesi"nce muhkumiyet kararı verildiği, bu karara itiraz .../...
S.2
üzerine ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.02.2013 gün ve 2013/39 D. İş kararı ile davacı toplam ödemesinin 30.984,19 TL olduğu, ancak bu miktarın alacaklı kooperatif tarafından icra dosyasına bildirilmediği gerekçesi ile mahkumiyet kararının düşürüldüğü, böylece davacının fazla ödeme yaptığının mahkeme kararı ile tespit edildiği gerekçesiyle, davacının davalıya 21.748,15 TL tutarında borçlu olmadığının tespiti ile davacı yararına %20 tazminata karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece kurulan hüküm yeterli araştırmayı içermemektedir. Her ne kadar kararın gerekçesinde davacının fazla ödeme yaptığının mahkeme kararı ile tespit edildiği vurgulanmış ise de, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.02.2013 gün ve 2013/39 D. İş sayılı kararının temyize konu işbu kararda bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine, yapılacak incelemede banka havalesi yolu ile yapılacak ödemelerin davalı kooperatif hesaplarına girip girmediğinin tespiti ve ayrıca davalının icra dosyasına ödeme hususunda yaptığı 19.03.2012 ve 28.02.2013 tarihli beyanlar üzerinde durulup tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.