18. Ceza Dairesi 2018/1701 E. , 2018/7203 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Fuhuş suçundan sanık ... (Kılıç) hakkında yapılan yargılama sonucunda; mahkûmiyetine dair Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 25.09.2013 gün ve 2012/1232 Esas, 2013/543 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 28.12.2017 gün ve 2015/43517 Esas, 2017/15785 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulması kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2018 gün ve 14-2013/359036 sayılı yazısı ile itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmiş olup;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ilgili itiraz yazısında özetle; Sanık ...(Kılıç) hakkında fuhuş suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, elde edilen delillerin Savcı talimatıyla hukuka uygun hale gelmesi nedeniyle, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanması talep edilmiştir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP, DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamındaki mağdura fuhuş yaptırdığı iddia edilen sanıkla ilgili somut olayda, Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği’ne sanığın fuhuş yaptırdığının ihbar edilmesi üzerine, Cumhuriyet savcısının CMK"nın 160 vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın, Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği’nin düzenlediği operasyon kapsamında kolluk görevlisinin, sanığı cep telefonundan arayarak müşteri kılığında pazarlık yaptığı, kararlaştırılan otelde buluşup, parayı sanığa verdikten sonra, mağdur ve sanıkla birlikte odaya geçildiği ve mağdur ile sanık soyunmaya başlayınca kolluk personeli olduğuna dair kimliğini açıkladığı, akabinde sanığın yakalandığı ve üzerinde polisin verdiği paraların ele geçirildiği, Cumhuriyet savcısının talimatı üzerine sanığın yanında bulunan mağdurun da yakalandığı konu ile ilgili tahkikatın yapılarak, salıverilmeleri talimatının verildiği anlaşılmıştır.
Adli kolluk görevlileri tarafından yapılan işlemlerin, CMK"nın 116 vd. ile 123 ve 127. maddelerine aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen delillerin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delil niteliğinde bulunduğu, kaldı ki fuhuş iddiasının, sanık ve mağdur tarafından doğrulanmadığı, yerleşik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında belirtildiği üzere, gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlisinin hiç bir zaman kışkırtıcı ajan gibi hareket edemeyeceği, önceden failde bulunmayan suç işleme kastı oluşturarak, faili suç işlemeye azmettiremeyeceği, dolayısıyla sanığın üzerine atılı fuhuş suçunu işlediğine ilişkin, hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş delil bulunmadığı, adli kolluk görevlilerinin beyanlarının bu yönde oluşan kabulü değiştirebilecek nitelikte olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla; Dairemizin 28.12.2017 gün ve 2015/43517 Esas, 2017/15785 Karar sayılı bozma kararındaki gerekçeye göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Yasanın 99/3 maddesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmüne göre dosyanın Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 10/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.