22. Hukuk Dairesi 2015/32074 E. , 2018/12119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili...akdine emeklilik nedeniyle işçi tarafından son verildiğini ancak kıdem tazminatının ödenmediğini ayrıca 10 günlük ücretli izin alacağı ve 25 günlük ücret alacağının bulunduğunu, bu nedenle başlatılan icra takibinin davalının itirazı nedeniyle durduğunu beyanla itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 1475 Sayılı Yasanın 14. Maddesi gereğince yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresinin dolması nedeniyle işten ayrıldığı, bu itibarla kıdem tazminatına hak kazandığı ve 25 günlük ücret alacağı ile yıllık izin ücretinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vererek, kabul edilen alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Bu şartlar yoksa likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, söz konusu alacak likit değildir. Şu halde, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Bu husus bozma sebebi ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının “1” numaralı bendinde yazılı, ""Kabul edilen alacağın %20 si olan 6.556,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"" rakam ve sözcüklerinin hüküm yerinden çıkartılmasına; yerine “ Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine” sözcüklerinin yazılmasına; hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.