Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1449
Karar No: 2020/176
Karar Tarihi: 08.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1449 Esas 2020/176 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/1449 E.  ,  2020/176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Taraflar arasında görülen davada Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/07/2017 tarih ve 2016/564-2017/495 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete 380.- TL ve 150.000 Alman Markı sermaye ödeyerek kurucu ortak olduğunu, 2007 yılından itibaren sermaye azaltılması nedeniyle şirketin tüm ortaklarına şirket sermayesindeki paylarının %80"i oranında iade yapılacağının bildirildiğini, bu karar doğrultusunda müvekkiline 380,00 TL"ye karşılık olarak yalnız 5.300.- TL, 150.000 Alman Markı"na karşılık olarak ise yalnız 86.840,00 TL ödeme yapıldığını ancak ödenmeyen eksik kısım bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirketin sermaye azaltımı kapsamında müvekkiline ödenmesi gereken meblağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek, davacıya ödenen miktarlar dışında başkaca ödenmesi gereken eksik bir tutarın bulunmadığı, bu nedenle davacının sermaye azaltılması sonrası eksik ödeme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/01/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    1- Dava, davalı şirkete sermaye bedeli adı altında 1997 yılında ödenen 150.000 DM’nin gerçek değeriyle kendisine ödenmesine dair bakiye alacak istemine ilişkindir.
    2- Somut olayda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettiş raporlarına göre, davalı şirketin 1997 yılında kurulduğu, davacının da hem TL bazında hem de DM bazında sermaye bedeli yatırdığı, başlangıçta şirketin ödenmiş sermayesinin 30.000 TL olduğu, bu miktarların tamamen TL bazında yapılan ödemelerle sağlandığı, bunun dışında SPK’dan izinsiz olarak halktan para da toplandığı, ancak toplanan 3.118.470 DM, 317.128 USD ve 25.000 TL’nin 1997 yılından 2002 yılına kadar bu amaçla açılan banka hesabında nemalandırılmak suretiyle kullanıldığı, 2002 yılında şirket yöneticilerince Tunçkül AŞ adında bir başka şirketin kurulduğu ve davalı şirket için toplanan paraların bir kısmının bu şirketin kuruluşu için harcandığı, bir kısmının ise davalı şirket kayıtlarına intikal ettirildiği tespit edilmiş ise de davalı şirketi bu tür eylemlerinin davacıyı ilgilendirmediği, davacının 150.000 DM’yi davalı şirkete borç olarak verdiği kabul edilerek, bu miktarın sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında, DM’nin Euro’ya dönüştürüldüğü 01.01.1999 tarihine kadar nemasıyla ulaşmış olduğu miktarın karşılığı Euro miktarı bulunarak bu tarihte Euro’ya çevrilmesi (1 DM= 0,5113 Euro), bu tarihten iadenin yapıldığı 2011 yılına kadar Euro üzerinden işleyecek faizi ile birlikte ulaşmış olduğu miktarın TL karşılığının tespit edilerek davacıya iadesi gerekirken bu yönde hiçbir hesaplama ve değerlendirme yapılmaksızın, davacıya 150.00 DM’ye karşılık 86.840 TL ödenmesini doğru bulan, kontrole ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna istinaden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı kanaatinde olduğumdan, kararı onayan Dairemiz çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi