16. Hukuk Dairesi 2020/10103 E. , 2021/2388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonrasında, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 91 ve 96 parsel sayılı sırasıyla 53.383,82 ve 102.066,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları belirtilerek, davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında verdiği 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davasının 121 ada 91 sayılı parsel sayılı taşanmaza değil, 121 ada 95 parsel 137.135,53 metrekare yüzölçümlü olarak davalı Hazine adına ham toprak vasfıyla tespit ve tescil edilen taşınmaza ilişkin olduğunu belirterek davasını ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21/09/2020 tarih ve 2016/15266 Esas, 2020/3224 Karar sayılı ilamıyla onanmış ve iş bu onama ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1-Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacının 121 ada 95 (ifrazla yine Hazine adına kayıtlı 121 ada 101) parselde kalan ve fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü hakkındaki hükmün onanmasına dair ilama yönelik, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
2-Dava konusu 121 ada 95 parsel sayılı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 3.959,25 metrekare yüzölçümündeki bölümüne ilişkin hükmün onanmasına ilişkin ilama yönelik karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, bu bölümün evveliyatında imar-ihya gördüğü, üzerinde son 10-15 yıldır tarımsal faaliyette bulunulduğu, tespit tarihi olan 2002 yılından geriye doğru 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Taşınmaz başında 2016 yılında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler birbirine benzer beyanlarda bulunarak, taşınmazın evveliyatında davacının babasına ait olduğunu, babası tarafından sürülerek buğday vs. ekilmek suretiyle kullanıldığını, babası ölünce yapılan taksimle davacıya kaldığını, davacının daha sonra buraya fıstık ağacı diktiğini, ancak davacının zilyetliğinde bulunan bu yerin evveliyatından beri tarım arazisi olduğunu bildirmişlerdir. Zirai bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, taşınmaz bölümünde 12-13 yıl önce teraslamalar yapılarak eğimin düzeltildiği, üzerinde 12 yaşlarında fıstık ve 3 yaşlarında sumak ağacı dikili olup kapama fıstık bahçesi niteliğinde bulunduğu, öncesinde ise yerel bilirkişilerce hububat tarımının yapıldığının bildirildiği açıklanmıştır. Harita mühendisi bilirkişi ... tarafından verilen 02.03.2016 tarihli raporda ise, (A) bölümünün 1973 ve 1982 tarihli hava fotoğraflarında sürülü olup çevresindeki tescilli parsellerle tonlama olarak bütünlük sağladığı, mevcut durumu itibariyle fıstık ağaçlarının bulunduğu, az eğimli bir yapıya sahip olduğu belirtilmiştir.
Hal böyle olunca; zirai bilirkişi raporunda belirtilen ağaçların yaşlarına göre, taşınmaz bölümünün, tespitten sonra teraslama yapılmak suretiyle fıstık bahçesi haline getirildiği belirlenmiş ise de, taşınmaz bölümünün öncesinde hububat ekilen tarım arazisi niteliğinde bulunduğu yerel bilirkişilerce ifade edildiği gibi, 1973 ve 1982 tarihli hava fotoğraflarıyla da sürülü olduğunun belirlenmesi karşısında, tespitin yapıldığı 2002 yılı itibariyle 20 yıllık zilyetlik süresinin fazlasıyla tamamlandığı anlaşıldığından, Mahkemece, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, hava fotoğrafları üzerinde yapılan inceleme dikkate alınmaksızın ve tespitten sonra bahçe olarak kullanım süresi esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği halde sehven onanmış olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21/09/2020 tarih ve 2016/15266 Esas, 2020/3224 Karar sayılı bozma ilamının çekişmeli 121 ada 95 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümü hakkındaki hükme yönelik kısmının ortadan kaldırılmasına ve bu bölüme ilişkin hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.