23. Hukuk Dairesi 2014/6879 E. , 2015/1304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile arsa sahibi davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, arsa sahipleri tarafından müvekkiline karşı .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/98 Esas sayılı ve .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/178 Esas sayılı dosyaları ile kira tazminatı ve dükkanların küçük yapılmasından dolayı değer kaybı tazminatı davası açıldığını, müvekkilinin de arsa sahiplerine karşı ilave imalatlar nedeniyle .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/466 Esas sayılı dosyasıyla tazminat davası açtığını, arsa sahiplerinin davacı oldukları dosyaların müvekkilinin davacı olduğu.... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/466 Esas sayılı dosyası ile birleşerek yargılamaya bu dosya üzerinden devam edildiğini, yargılama sonucunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın müvekkili tarafından temyiz edildiğini, kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 2008/7005 E., 2009/4137 K. sayılı ilamıyla onandığını, karar düzeltme talebinin de reddedilmesiyle kararın kesinleştiğini, taraflar arasında görülmekte olan ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/467 Esas sayılı davada delil sunma kapsamında ... Belediyesine başvurularak arsa sahiplerine ait emlak bildirim beyannamelerinin talep edildiğini, ilgili Belediye Başkanlığı"nın 26.03.2013 tarihinde emlak vergisi bildirim örneklerini kendilerine verdiğini, bu bildirimlerin incelenmesi sonucunda arsa sahiplerinin kendi beyan ve imzaları ile sabit olduğu üzere inşaat bitim tarihi ve iktisap tarihinin 05.06.2002 tarihi olduğu, bu tarihten itibaren beyanname verdiklerinin görüldüğünü, bu belgelerin başlı başına fiili teslimin kanıtı olduğunu, arsa sahiplerinin bu tarihte bağımsız bölümleri teslim aldıklarının kendi beyan ve imzalarıyla sabit olduğunu,arsa sahiplerinin bu tarihten sonra bir kısım bağımsız bölümleri üçüncü kişilere sattığını, bunun... Noterliği"nin 21.09.2004 tarih ve 19564 yevmiye sayılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle de sabit olduğunu, arsa sahiplerinin kendilerine ait bağımsız bölümleri üçüncü şahıslara satıp teslim ettikten sonra, müvekkili kooperatife karşı kira tazminatı talep edip icra takibi ile tahsil ettiğini, bu durumun hakkın kötüye kullanımı olduğunu, bu belgelere, kat irtifakının 2007 yılında kurulması nedeniyle kesinleşen davada vakıf olamadıklarını, bu hususta mahkeme tarafından araştırma yapılmadığından bu belgeler olmadan karar verildiğini, yargılamanın iadesi sebebi olarak HMK"nın 375/ç ve 375/h maddelerine dayandıklarını, arsa sahiplerinin 05.06.2002 tarihinde inşaatın bittiğini, bu .../...
tarihte bağımsız bölümleri iktisap ettiğini, bu tarihten sonra emlak vergisi bildiriminde bulunup vergi ödediğini ve bu tarihten sonra 33 kişiye daire sattığını gizleyerek hileli davranışta bulunduğunu, yargılama esnasında elde olmayan sebeplerle elde edilemeyen ancak, 26.04.2013 tarihinde öğrenilen belgeler ışığında durumun değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi incelemesi sırasında fiilen teslim hususunun araştırılmadığını... gibi kurumlardan fiili teslime yönelik emlak vergisi bildirimlerinin, ödeme makbuzlarının, ..., ... ve... faturalarının istenmediğini, bu hususta tanıkların dinlenmediğini, tüm bu belgelere kesinleşen davanın yargılaması sırasında elde olmayan nedenlerle vakıf olamadıklarını, arsa sahipleri tarafından bu belgeler bildirilmediği için ibraz edemediklerini, bu belgeleri henüz öğrendiklerini, kesinleşen kararın icra takibine konulması nedeniyle 800.000,00 TL"nin üzerinde ödeme yapıldığını ileri sürerek, mağduriyetin önlenmesi için yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2008/14298 Esas sayılı takip dosyasının durdurulmasına, kesinleşen karar ortadan kaldırılarak, 05.06.2002 tarihinden sonrası için hükmedilen tazminatın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davada, yasanın yargılamanın iadesi için aradığı şartların hiçbirinin bulunmadığını, anılan davada, davacı kooperatif vekilinin 25.07.2005 tarihli yazısının "Delillerimiz" başlıklı bendinde, emlak vergisi, tahakkuk fişi, elektrik sayaçlarının alım ve abonelik belgeleri, noter satış sözleşmeleri gibi resmi dairelerden getirtilebilecek her türlü kanıtın kooperatif delilleri arasında gösterildiğini, dosyaya sunulduğunu ve toplandığını, yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde sözü edilen belgelerin 25.07.2005 tarihinde kooperatif tarafından bildirildiğini, bunun yanında bu belgeler yargılama aşamasında bildirilmemiş ve dosyaya getirilmemiş olsa bile, bu durumun davacı kooperatifin kusurundan kaynaklanmış olacağını, davacının delil listesinde yer alan ve bu belgelere göre kurulan hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, 2005 yılında dayanılan delillerin bu kez yeni ele geçirildiği iddiasıyla sunulup yargılamanın yenilenmesinin istenmesinin HMK ve HUMK"nın değinilen maddeleriyle bağdaşmadığını, müvekkillerinin hileli davranışı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, HMK"nın 379/1-a maddesi gereğince davanın kanuni süre içerisinde açılıp açılmadığının incelendiği, bu konuda ... Başkanlığı"nın davacı kooperatif vekiline karşı yazdığı 26.04.2013 tarihli yazı ekindeki belgeler nedeniyle dava açıldığı ileri sürüldüğünden, belgelerin davacı vekiline verilmesinden itibaren 3 aylık süre içerisinde dava açılmadığının anlaşıldığı, belgelerin davacı vekiline verilme tarihinin 26.04.2013, dava tarihinin 12.11.2013 olduğu, bu durumda HMK"nın 377/1-c bendi gereğince 3 aylık süre içerisinde davanın açılmadığı, talebin esas yönden ön incelenmesinde ise, davacının ileri sürdüğü ... belgelerinin asıl davada ibraz edilip incelendiği, yargılamanın iadesi istenen kira tazminatı alacağı davalarında dairelerin teslim tarihinin davanın ana unsurunu teşkil ettiği, davacının kira tazminatına konu daire ve dükkanların 05.06.2002 tarihinde teslim edildiğini ileri sürdüğü oysa; mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi tarihinde bilirkişilerce tespit edilen fiili duruma ve 11.05.2006 tarihli rapor kapsamına göre, dava konusu daire ve dükkanların 11.05.2006 bilirkişi raporuna göre keşif tarihinde teslim edilmediğinin açıkça tespit edildiği, bu durumda davacı kooperatif vekilinin kira tazminatına konu daire ve dükkanların bu tarihten önce 05.06.2002 tarihinde teslim edildikleri iddiasının
yerinde görülmediği, ayrıca davacı kooperatif vekilinin yargılamanın iadesi davasını dayandırdığı HMK"nın 375/1-ç bendindeki "davacının elinde olmayan nedenlerle elde edilmeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması" şartı ile HMK"nın 375/1-h bendindeki "lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması" şartının davada gerçekleşmediği, çünkü davacının ileri sürdüğü belgeler asıl davada incelenmiş olup, davalının hangi suretle hileli davranışta bulunduğunun davacı tarafından izah edilmediği, kaldı ki davacının ileri sürdüğü ... Başkanlığı"ndan gönderilen belgeler ile ilgili 3 aylık yasal süre içerisinde de başvuru yapılmadığı, görülmekte olan davada HMK"nın 375/1-ç ve h bentlerindeki şartlar ile davanın yasal süre içerisinde açılmasına dair HMK.nun 377/1-c,e maddesindeki şartların birlikte oluşmadığı gerekçesiyle, yargılamanın iadesi davasının HMK"nın 379/1-a ve c bentleri gereğince esasa girilmeden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı yüklenici, yargılamanın iadesi talepli dilekçesinde özetle, arsa sahipleri tarafından Belediyeye verilen emlak bildirim beyannamelerinin bulunduğunu, yine arsa sahipleri tarafından 2004 yılında yapılan satış vaadi sözleşmesiyle arsa sahiplerine ait taşınmazların üçüncü kişilere satılıp teslim edildiğini, bu bilgi ve belgelere göre taşınmazların arsa sahiplerine teslim tarihinin 05.06.2002 olduğunu, bu bilgi ve belgelerin sonradan ele geçirildiğini, davalı arsa sahiplerinin hileli davranışta bulunduğunu ileri sürerek yargılamanın iadesini talep etmişse de, davacı yüklenici tarafından yargılamanın iadesi istenilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/178 Esas sayılı dosyasına sunulan 25.07.2005 havale tarihli delil listesinde arsa sahiplerine dairelerinin teslim edildiği savunularak, ... Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü yazısı, emlak vergisi tahakkuk fişi, vergi beyannameleri, su aboneliğinin yapıldığına ilişkin... yazısı, elektrik sayaçlarının alımı,montaj ve aboneliklerin yapıldığına ilişkin tutanak, arsa sahiplerinin kendilerine ait daireleri 3. şahıslara sattıklarına ilişkin sözleşmeler, elektrik ve su makbuzları gibi delillere dayanmış olup, bu belgeler, anılan dosyadan ilgili kamu kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılarak sorulması durumunda tespiti ve ele geçirilmesi mümkün olan bilgi ve belgelerdir. Bu durumda mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/178 Esas sayılı dosyasının birleştirildiği ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/466 Esas, 2008/19 Karar sayılı kararının kesinleşme tarihi olan 12.07.2010 tarihinden itibaren HMK"nın 377. maddesindeki 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle HMK"nın 379/1-a maddesince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ayrıca esasa ilişkin gerekçelere dayanılması ve dava 20.05.2013 tarihinde açılmasına rağmen, tensip tutanağının düzenlendiği tarihin dava tarihi olarak kabulü suretiyle davanın süresinde açılmamış olduğunun tespiti hata olmuş ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki "ve c bentleri " ibaresi çıkarılarak yerine, "bendi" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.