3. Hukuk Dairesi 2016/21878 E. , 2018/8241 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; muris ..."ın çocukları olduklarını, murisin 20/03/2014 tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce düzenlediği....... 15/07/2002 tarih ve 2035 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile..... mahallesi, 337 ada, 22 parselde kayıtlı taşınmazı kendisine ve davalı kardeşi .... vasiyet ettiğini, daha sonra ..... 08/12/2010 tarihli sözleşme ile bu taşınmazdaki tüm hisselerini kendisine devrettiğini, dava konusu vasiyetnamenin ......2014/162 esas sayılı dosyasında açıldığını ve bu kararın da kesinleştiğini belirterek vasiyetnamenin tenfizini talep ve dava etmiştir.
Davalıla......; söz konusu vasiyetname ile miras haklarından mahrum bırakıldıklarını ve saklı paylarına tecavüz edildiğini, tenkis talebiyle ..... 2015/74 esas sayılı dosyasında tenkis davası açtıklarını, açılan bu tenkis davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını ve işbu davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; davanın kabulü ile, ...... düzenlenen 15/07/2002 tarih ve 2035 yevmiye nolu vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu olan, ........ kain 337 Ada 22 parselde kayıtlı 11082 m2 tarla vasıflı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalıla.... vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir.
.....
1- Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,
2-İki dava arasında bağlantı bulunması.
Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 13.2.1991 gün 648-65 sayılı kararında vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Bu tespit başlı başına aynı bir hakkın geçirimini sağlamaz.
Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir (TMK.md.600).
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalılar....... tarafından, saklı paylarının ihlal ediliğinden bahisle, dava konusu vasiyetnameye...... 2015/74 esas sayılı dosyasında tenkis davası açtığı, yargılamanın halen devam ettiğini anlaşılmaktadır.
Buna göre mahkemece; vasiyetnamenin tenkisi davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bunun yanında, vasiyetnamenin tenfizi davaları (tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini de kapsadığından) nisbi harca tabidir. Dosya kapsamından; asıl ve birleşen davalar açılırken her iki davanın davacıları tarafından sadece ödenmesi gereken maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcının yatırıldığı görülmüştür.
492 Sayılı Harçlar Kanununun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32.maddesinde; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktar ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Somut olayda ise, davacı tarafından yalnızca maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcı yatırıldığı ve davanın devamı süresinde eksik harç da tamamlanmadığı halde yargılamaya devam edildiği, hüküm kısmında da başlangıçta alınan harcın yeterli olduğuna ilişkin hatalı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
.....
O halde, mahkemece yapılacak iş; Harçlar Kanununun 16.maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusu taşınmazın değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini gerekirse keşif yapılarak belirlemek, ardından nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar.......yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.......