Esas No: 2021/15983
Karar No: 2022/7579
Karar Tarihi: 06.07.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/15983 Esas 2022/7579 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/15983 E. , 2022/7579 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdure ...'ye karşı), çocuğun cinsel istismarı (mağdure ...'a karşı)
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı ile çocuğun cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetine dair Siverek 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.10.2019 gün ve 2019/239 Esas, 2019/452 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından verilen karar ile ilgili kanun yolu incelemesi talebi bulunmadığı gözetilerek dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
İlk derece mahkemesinin mağdure ...'a yönelik cinsel istismar suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün esastan reddine dair karar yönünden, adı geçen mağdureyle ilgili sanık hakkında verilen 09.03.2018 tarihli mahkumiyet kararının istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince bozulmasından sonra anılan karara direnme yetkisi bulunmayan ve kanunen uyma zorunluluğu bulunan ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün aslında Bölge Adliye Mahkemesince verilmiş bir karar olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, bu tür kararların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilmesi gereken kararlardan olduğu, bu şekilde verilen kararların ilk derece mahkemesi kararı niteliğinde bulunduğunun kabulü halinde esasen tarafların var olan temyiz haklarının ellerinden alınmış olacağının anlaşılması karşısında, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde kurulan yeni mahkumiyet hükmünün de temyizi kabil olduğu kabul edilerek gereği görüşüldü:
Dosyada bulunan Dicle Üniversitesi Hastanesinin 08.2017 tarih 2017-26 sayılı raporuna göre iddia edilen olaydan yaklaşık 4 yıl kadar uzun süre geçmesi nedeniyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğinin bilinemeyeceği belirlenen suça sürüklenen çocuk hakkında Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun 07.02.2018 tarihli raporuyla işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğunun belirtilmesi karşısında, ilk derece mahkemesince mevcut raporlar arasındaki çelişki gözetilerek suça sürüklenen çocuğun dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna sevk edilerek suç tarihi itibariyle işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği hususlarında rapor aldırıldıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması nedeniyle söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddedilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesine göre, fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk hakkında aynı maddenin birinci fıkrasının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 26.02.2020 gün ve 2020/495 Esas, 2020/466 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 06.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.