13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16590 Karar No: 2018/6474 Karar Tarihi: 25.04.2018
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/16590 Esas 2018/6474 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz sonucunda, mahkemede yargılama giderlerinin sanıktan değil, Devlet Hazinesi'ne yükleneceği kararı verilmesi gerektiği belirtilmiş ve karar bozulmuştur. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi 1.fıkra b bendinde düzenlenen \"seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına\" hükmünün Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği hatırlatılmıştır. Bu kapsamda, sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden ceza infazı tamamlanıncaya kadar, diğer siyasi haklarından ise koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 324. maddesi ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi belirtilmiştir.
13. Ceza Dairesi 2016/16590 E. , 2018/6474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile, 5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen ek cümle uyarınca. Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekeceğinin gözetilmeden yargılama giderinin sanıktan tahsiline kararı verilmesi infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesine ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.