Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu aleyhinde çeklere dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, kendisine gönderilen örnek 10 ödeme emrine karşı icra mahkemesinde iki ayrı dilekçe ile başvuruda bulunarak, takibe konu çeklerde ne keşideci ne de ciranta sıfatı ile ismi ve imzası olmadığını, borcunun bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini ve %40 icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece her iki dosya birleştirilip bu çekler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi tarafından 16.2.2010 tarihinde verilen raporda takibe konu çeklerde borçlunun imzalarının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Borçlunun takip konusu çeklerde keşideci ve ciranta sıfatı ile isim ve imzasının olmadığı itirazı İİK.nun 169/a maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın kabulü halinde aynı maddenin 6.fıkrası uyarınca borçlu lehine kötüniyet tazminatı verilmesi gerekirken, itirazın imzaya itiraz olarak kabulü ile borçlunun tazminat talebinin İİK.nun 170/4.maddesi uyarınca reddine karar verilmesi isabetsizdir. 
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.