19. Hukuk Dairesi 2016/12590 E. , 2016/15289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından 2 adet bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bonoların müvekkili ile davalılardan ..."in birlikte dava dışı .... kullanmış olduğu üretici kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle düzenlendiğini, dava dışı asıl borçlunun borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı ..."in borcu ödeyerek bonoları bankadan teslim aldığını, babası olan davalı takip alacaklısı ... e ciro ettiğini, bonolarda müvekkili ile davalı ..."in hukuken aval veren durumunda olduğunu, bu nedenle müvekkilinin borcun 1/3 ünden sorumlu olduğunu ileri sürerek icra takibine konu borcun 2/3 oranına isabet eden 3.455.000.000 TL (3.455,00 TL) lik kısmından borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacı hakkında yapılan takibe itiraz ettiğini, Kumluca İcra Hukuk Mahkemesi"nin 1999/56-50 E.K sayılı kararı ile itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, alacağı ..."ten temlik aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacının üretici kredi sözleşmesinden kaynaklı borcunu kefil olarak ödeyerek alacaklı durumuna geçtiğini, diğer davalıya alacağını temlik ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, borcun icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan ödendiği, bu durumda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın varlığı dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.11.2014 tarih ve 2014/12431 Esas 2014/16558 Karar sayılı bozma ilamı ile; "İcra ve İflâs Kanunu’nun 72,VI hükmüne göre, “Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Somut olayda, dava konusu edilen icra takibindeki borç yargılama sırasında ödenmiştir. Bu durumda yukarıda anılan kanun hükmü gereğince menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir." denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde,davalı ..., Şerafettin Özbek ve ... tarafından bono düzenlendiği ve bononun teminat altına aldığı kredinin ... tarafından ödendiği, bononun banka tarafından davalı ... Akyürek"e verildiği, davalı ..."in, diğer davalı ..."e söz konusu senetleri, alacağın temliki hükümlerince teslim ettiği,alacağın temliki yazılı olarak temlik eden ve temlik alan arasında kurulabileceği,borçlunun bundan haberdar olmasının zorunlu olmadığı,ancak iyi niyetli yapılan ödemeyle borcundan kurtulacağı,takibin usulune uygun şekilde yapıldığı gerekçesiyle açılan istirdat davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kambiyo senedine dayanılarak başlatılan icra takibinde menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İcra takibine konu olan senetlerde dava dışı .. lehdar konumundadır, davalı ... ve ...’in senet arkasında imzaları varsa da davalı ...’e senet lehdarı banka tarafından usulüne uygun olarak yapılmış bir ciro veya alacağın temliki olmadığından, davalı ... ve ...’in yetkili hamil olarak kabulü doğru değildir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.