Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/19320 Esas 2012/26844 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/19320
Karar No: 2012/26844

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/19320 Esas 2012/26844 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/19320 E.  ,  2012/26844 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/05/2012
    NUMARASI : 2011/1053-2012/296

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi ş tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    TTK.nun 614/1.maddesi gereğince aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise, tıpkı onun gibi sorumludur. Bu hükümden anlaşılması gereken husus, aval veren ile lehine aval verilenin sorumluluklarının (şartının ve derecesinin) aynı olduğudur. Aval verenin sorumluluğunun doğması şekil ve ehliyet yönünden geçerli bir aval beyanının varlığı halinde mümkün olur. Bu husus, TTK.nun 614/2.maddesinde (Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait  noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir) hükmü ile ifade edilmiştir. (Prof.Dr.Fırat Özten, Kıymetli Evrak Hukuku S.808-811) Bu hükme göre lehine aval verilen bono borçlusunun borcu şekil noksanlığından başka bir nedenle batıl olsa bile aval verenin taahhüdü geçerlidir.
    Somut olayda bono keşidecisi E. E.ile aval veren M. E.icra mahkemesinde imza inkarında bulundukları, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporda, bonoda keşideciye atfen atılı bulunan imzanın E. E."in elinden çıkmadığı, aval veren M.E."e atfen atılı bulunan imzaların ise M.E.in elinden çıktığı kanaatine varılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas olarak kabul edilmiştir.
    Şu halde bono borçlusu olan E. E.in borcu bulunmasa da sahte de olsa bono üzerinden keşideci E.e E.atfen atılı bir imza bulunduğundan aval veren M.E. borçtan sorumludur. Mahkemece avalist M. E. yönünden takibin iptali talebinin reddi gerekirken her iki borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.