Esas No: 2021/589
Karar No: 2022/597
Karar Tarihi: 16.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/589 Esas 2022/597 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/589
KARAR NO : 2022/597
DAVA : Doğrudan İflas
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
Mahkememizin 21.02.2020 tarih 2018/932 E. 2020/118 K. sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 30.06.2021 tarih 2020/1644 E. 2021/709 K. sayılı kararı ile kaldırılmış olmakla 2018/932 E sayılı dosyanın yeniden mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; konkordato talep eden borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; tek ortaklı 17.000.000,00 sermayeli ... A.Ş.'nin otel işletme faaliyetinde bulunduğunu, vadesi gelen borçlarını ödeyememe durumuyla karşı karşıya kaldığını ileri sürerek ve konkordatoya başvuru nedenleri de ayrıntılı açıklanmak suretiyle tüm borcun ödenmesi amacıyla konkordato teklif ettiğini, yargılama sürecinde projesini ve ödeme teklifini revize ederek borcun tamamını Mart 2020 tarihinden başlamak üzere aylık eşit taksitler halinde 3 yıl içinde ödeme, ayrıca konaklama borçlarının aynen ifa şeklinde ödenmesine ilişkin konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine,15/10/2018 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet verilmesine, 08/01/2019 tarihinden itibaren geçici mühletin 2 ay uzatılmasına karar verilmiş, akabinde 21/02/2019 tarihinden itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmiştir.
Komiser heyetince sunulan 19/12/2019 tarihli tasdike esas nihai raporda; şirketin toplam borcunun 39.284.535,94 TL olduğu, toplantıya 195 alacaklının katıldığı 185 alacaklının kabul, 8 alacaklının red oyu kullandığı, 2 alacaklının oy hakkını baki tuttuğu, iltihak süresinde 4 alacaklının daha yazılı olarak kabul beyanında bulunduğu ve borçlu şirket lehine kabul beyanında bulunan toplam 189 alacaklı ve 28.114.754,44 TL alacak miktarı ile İİK 302/3-a bendi uyarınca alacaklı ve alacak sayısının yarısı oranında nisap ile konkordato teklifinin kabul edildiği, borçlunun nihai kaynağının 41.898.077,30 TL - 13.724.638,31 TL = 28.173.334,10 TL olduğu, iflas halinde alacaklıların alacağının karşılanma oranı % 26 iken tasdik halinde konkordatoya tabi borçların tamamının ödeneceği ve ödeme teklifinin ise kaynakları ile orantılı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen 04/02/2020 tarihli raporda özetle; 30/11/2019 döneminde 41.898.077,30 TL olan kaynaklar toplamından 13.565.695,04 TL imtiyazlı alacaklar düşüldüğünde kalan miktar 28.332,382,26 TL olmasına rağmen 31/12/2019 döneminde 41.898.077,30 TL olan kaynaklar toplamından 14.186.694,36 TL imtiyazlı alacaklar düşüldüğünde 27.711.382,94 TL kaldığı, şirketin toplam borcu 39.284.535,94 TL olup bu tutarı karşılamaya yetmediği, Alacaklılar toplantısında 122 adet alacaklı adına vekaleten ... tarafından kabul yönünde oy kullanıldığı, söz konusu alacaklıların alacaklarının 31/12/2019 tarihli bilançolarda kayıtlı olmadığı, dolayısıyla ödeme veya temlik yoluyla alacakların ödenmiş olduğu, listede yer alan alacaklıların bir kısmının temlik yoluyla alacaklarını devretmelerine rağmen kendileri tarafından atanan ... vasıtası ile oy kullandıkları, ayrıca grup şirketlerden ...AŞ (24.485,00 TL) ve ...Ltd. Şti'nin (3.138.846,00 TL) toplam 3.163.331,00 TL alacakları yönünden de kabul oylarının ...tarafından kullanıldığı, ..un 122 alacaklı ve 6.389.223,16 TL alacak yönünden kabul oyu kullandığı, borçlu şirkete ait 31/12/2019 tarihli hesap mizanı incelendiğinde ...'a masraf ve avukatlık ücreti olarak 49.031,90 TL alacak kaydedildiği, 30.299,49 TL'sinin ödendiği ve 18.732,41 TL alacaklı olduğu bu durumun ise ...'ın davacı şirkete de hizmet verdiğini gösterdiği, açıklanan nedenler karşısında ...'ın kullandığı oyların geçersiz sayılması halinde 67 kabul oyu ve 21.725.531,28 TL alacak miktarı nedeniyle oranın alacaklılar yönünden % 21,20, alacak miktarı yönünden % 61,89 olduğu bu durumda alacaklıların yarısı koşulunun sağlanmadığı, ...AŞ'nin ve ...Ltd. Şti'nin davacı şirketten alacaklı olmadığı aksine borçlu oldukları, şirketin 31/12/2019 tarihli kaydi değerlere göre aktif toplamının 72.744.717,16 TL, yabancı kaynaklar toplamının 60.664.632,68 TL olup özkaynak tutarının 12.080.084,48 TL ile borca batık olmadığı, rayiç değerlere göre ise aktif toplamının 19.621.115,27 TL, yabancı kaynaklar toplamının 60.664.632,68 TL olup özkaynak tutarının (-) 41.043.517,41 TL ile borca batık olduğu ancak aktiflerde yer alan tesis, makine, cihaz ve demirbaşların değerinin teknik bilirkişiler vasıtasıyla belirlenerek rayiç değer bilançosunun yeniden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Komiser heyetinden alınan 19/02/2020 tarihli ek raporda, Konkordato oylamasına ilişkin bilirkişi raporunda ifade edilen hususların yapılan işlemlerin muvazaalı olduğuna işaret ettiği, borçlu şirket tarafından oylamada nisabın sağlanması için bu alacaklılara ödeme yapıldığını gösterdiği, bu işlemler ile borçlu şirketin alacaklılar arasındaki eşitliği bozduğu ve İİK 334.maddesi uyarınca hapis cezası gerektiren eylemler olduğu, İİK 292/1.c maddesindeki komiser talimatlarına aykırılık teşkil ettiği ve talimata aykırı 1 eylem değil 103 eylemin gerçekleştirildiği, bu aşamada talimata aykırılığın sonucunun giderilmesinin mümkün bulunmadığı, borçlu şirket ile bağlantılı şirketler arasındaki tam açıklanamayan para trafiğinin ve konkordato sürecinde bağlantılı şirketlerin alacaklı hale gelmesinin, borçlunun alacaklıların zararına hareket ettiğine delalet ettiği oybirliği ile belirtilmiş ancak şirketin taşıt ve demirbaşlarına ilişkin bilirkişi raporu alındığı, bu rapor da dikkate alınarak rayiç değer incelemesinde şirketin pasifinin 59.621.543,16 TL, aktifinin 39.847.501,80 TL olduğu tespit edildiğinden (-) 19.774.041,36 TL ile borca batık olduğu oyçokluğu ile kabul edildiği belirtilmiş, borca batıklık yönünden muhalif kalan komiser tarafından şirketin rayiç değerlere göre aktif toplamının 72.102.369,99 TL, toplam borçlarının 59.621.543,16 TL olup özvarlığının 12.480.826,83 TL olduğu ve şirketin ödenmiş sermayesinin 23.000.000,00 TL olduğundan özvarlığı sermayeye oranlandığında % 54,26 olup borca batık olmadığı yönünde ayrık görüş sunulmuştur.
Borçlu şirketin ödeme teklifine kabul oyu verilmesini teminen bir kısım alacaklıların alacağını ödediği, kayıtlarında anılan işlemlerin temlik olarak gösterilmesinin sonuca etkisinin olmadığı, muvazaalı olarak bu şekilde gösterildiğinin kabul edildiği, nisabın oluşturulması için hiç alacağı olmayan grup şirketleri veya grup dışı şirketlerin kabul yönünde oy kullandıkları, tüm bu işlemlerin dürüstlük kuralına aykırı olduğu hususlarının dosyada mevcut bulunan 04.02.2020 ve 20.02.2020 tarihli bilirkişi raporları ve komiser heyetince düzenlenen 19/02/2020 tarihli ek rapor içeriği ile sübuta erdiği kabul edilerek borçlu şirketin konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiş , iflas koşullarının bulunup bulunmadığının tetkiki amacıyla iflas yönünden yargılamaya devam etmek üzere dosya tefrik edilerek mahkememizin 2020/140 Esas sırasına kaydedilmiş 2020/140 E sayılı dosyada 13/03/2020 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak borca batık durumda olduğu tespit edilen davacı şirketin 17.09.2020 tarihinde iflasına karar verilmiş , iflas kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2021/23 Esas 2021/710 Karar sayılı ilamı ile; ''... Bu kapsamda konkordato tasdik talebinin reddine karar veren mahkemenin, şartları mevcut ise yani İİK'nun 292.maddesinde yer alan koşullardan biri gerçekleşmiş ise re'sen iflas kararı vermesi gerekirken, şirketin borca batık olup olmadığının araştırılması için tefrik kararı vermesi hatalıdır. Açılan davanın niteliği ve verilen karar dikkate alındığında; konkordato için başvurmuş olan davacı yönünden iflas şartlarının araştırılması ve sonucuna göre bu kısım yönünden bir karar oluşturulmak üzere iflas hususunun değerlendirilmesi için dosyanın tefrik edilmesinin yasal bir karşılığı bulunmadığı gibi İİK'nun 292.maddesi hükmüne de aykırıdır.
Ayrıca ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı şirket yönünden konkordatonun başarı şansının bulunmadığı, borçlunun mal varlığının korunması açısından iflasın açılmasında bu yönüyle yarar bulunduğu, davacı şirketin borca batık durumda olduğu belirtilerek, İİK'nun 292 maddesi uyarınca iflasına karar verilmiş ise de; İİK 292/son maddesinde "Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder." hükmü yer almaktadır. İİK 292. maddesi uyarınca karar verilmeden önce, davacı şirket yetkilisine tebligat çıkartılarak, duruşmada dinlenilmesi yasal zorunluluktur. Somut dosyada, şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 23/12/2020 tarih 2019/1873 E. 2020/4516 K. ve 25/11/2020 tarih 2020/877 E. 2020/3824 K., Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarih 2021/1380 E. 2021/508 K. sayılı ilamları da, karar verilmeden önce şirket yetkisinin dinlenilmesi gerektiği yönündedir. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin İİK 292/son maddesi uyarınca ihtaratlı tebligat çıkartılmak suretiyle mahkemeye çağrılması, dinlendikten sonra karar verilmesi gerektiğinden, bu usul uygulanmaksızın davacı şirket yönünden iflas kararı verilmesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, iflas yönünden tefrik edilen işbu dosyanın, Mahkemenin konkordato tasdiki yönünden değerlendirme yaptığı 2018/932 E. bu dosya ile birleştirilmesi, konkordato ve iflas hükümleri bir arada değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile sair istinaf itirazları şimdilik incelenmeksizin 6100 sayılı HMK'nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine... ' şeklinde karar verilmiş olduğundan mahkememizin 2020/140 esas sayılı dosyası yeniden esasa kaydedilmiş ve 2021/590 E numarası aldıktan sonra konkordato tasdik koşullarının değerlendirildiği 2021/589 E sayılı dosya ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 21.02.2020 tarih 2018/932 E. 2020/118 K. sayılı dosyasında verilen tasdik talebinin reddine dair kararın ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 30.06.2021 tarih 2020/1644 E. 2021/709 K. sayılı kararı ile kaldırıldığı, dosyanın yeniden esasa kaydedildiği, mahkememizin 2021/590 Esas sayılı dosyasının iş bu dosya ile birleştirildiği, tasdik koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda rapor tanzim edilmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, davacı vekiline, davacı şirkete ve şirket yetkilisine ayrı ayrı duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, ihtara rağmen bilirkişi masrafının depo edilmemiş olması sebebiyle dosyada mevcut iflas avansından karşılanmak suretiyle dosyanın 29.12.2021 tarihinde bilirkişiye tevdi edildiği, ibraz edilen 11/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı, borçlu Şirket’in 31.12.2020 tarihi itibari ile kaydi değerler üzerinden (-)
6.054.208,16 TL borca batık olduğu, tasdik bakımından yapılan incelemeler neticesinde İİK m. 292/I- b ve c bentlerinde sayılan hallerin gerçekleştiği belirtilmiştir.
İİK'nun 292. maddesi; İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder." şeklindedir. Maddede a, b, c, d bentlerinde yer alan şartlardan birinin gerçekleşmesi halinde mahkemece re'sen borçlunun iflasına karar verileceği düzenlenmiştir. Borca batıklık ise bu dört bentten sadece biridir. Yani fıkranın ilk üç bendindeki hallerin varlığı saptandığında iflasın açılması için ayrıca şirketin borca batık olması öngörülmemiştir.
İİK'nun 297. Maddesi ise; "Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır. Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292 nci madde çerçevesinde karar verir. Birinci ve üçüncü fıkra kapsamında alınan kararlar 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Alacaklılar toplantısından önce veya sonra olması önemli olmaksızın İİK m. 292'de belirlenen sebeplerin varlığı halinde İİK m. 305'te belirtilen diğer tasdik koşulları oluşsa dahi konkordato talebinin reddi ile iflasa tabi borçlunun iflasına karar verilmesi gerekmektedir. Zira konkordatonun başarıya ulaşması, dürüstlük gibi haller konkordatonun tasdik edilebilmesinin ön şartlarındandır.
Borçlu şirketin komiser talimatlarına uymadığı, konkordato teklifine kabul oyu verilmesini teminen bir kısım alacaklıların alacağını ödediği, kayıtlarında anılan işlemlerin temlik olarak gösterilmesinin sonuca etkisinin olmadığı, nisabın oluşturulması için hiç alacağı bulunmayan şirketlerin kabul yönünde oy kullandıkları, alacaklıların zararına olacak şekilde işlemler yapıldığı, tüm bu işlemlerin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, bunun yanında davacı şirketin faal olmadığı, konkordato projesinin başarıya ulaşma şansının bulunmadığı anlaşılmakla davacı şirketin, komiser heyetinin talimatlarına uymaması ve alacaklıları zarara uğratma kastı ile hareket etmesi sebebi ile borca batık durumda olup olmadığına bakılmaksızın İİK. madde 292/1-c uyarınca borçlu şirket hakkında re'sen iflas kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dosya ve birleştirilen Mahkememizin 2021/590 Esas Sayılı Dosyası Yönünden;
Davacının konkordatonun tasdiki talebinin reddine, ... Ticaret Sicili Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı ...ŞİRKETİ'nin (ESKİ ÜNVANI: ... ŞİRKETİ)'nin İFLASINA, iflasın 16/06/2022 günü saat 16:05'te açılmasına,
İİK 288/2 maddesi gereği davacının konkordatonun tasdiki talebinin reddine ve davacının iflasına karar verildiğinin ilgili yerlere bildirilmesine ve İİK 166. maddesinde belirtilen usulle ilanına,
Kararın derhal İflas Müdürlüğüne ve ... Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
2-İflas avansının İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Peşin harcın mahsubu ile bakiye 45,30 TL harcın davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/06/2022
Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.