Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde, ölen ..."ın sevk ve idaresindeki motosikleti ile İzmir Aydın Karayolu üzerinden İzmir ili istikametinden Aydın ili istikametine doğru sol şeritte seyrettiği, sanığın sevk ve idaresindeki otomobili ile aynı yönde seyir halinde olduğu, ölenin motosikleti ile sağ şeride geçmek istediği ve yolu ayıran kesik çizgilerin sağ şeride yakın olan kısmına geldiği sırada sanığın, ölenin motosikleti ile sağ şeride geçtiğini geç fark etmesi üzerine aracının frenine bastığı 39 metre fren izi bıraktıktan sonra ölenin motosikletine çarptığı ve çarpma noktasından sonra sanığın yolda 49 metre fren izi bıraktığı, sanığın söz konusu aracı ile ölenin motosikletine çarpmadan önce yolda oluşmasına sebebiyet verdiği 39 metre fren izi ile ölenin motosikletine çarptıktan sonra yolda bıraktığı 49 metre fren izi olmak üzere toplam 88 metre fren izi dikkate alındığında sanığın aracının hızını yol durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği, bir kişinin öldüğü olayda, mahkemece, olay yerindeki araçlar için belirlenen hız sınırının 90 km/saat olduğu ve fren izi mesafesi dikkate alınarak yapılan hız hesabında sanığın olay anında 150 km/saat hızla seyir halinde olduğunu belirten 20.08.2014 tarihli İTÜ’den alınan heyet bilirkişi raporu hükme esas alınarak sanık hakkında, meskun mahalde belirlenen hız sınırını aşan bir hızla seyrettiği gerekçesiyle bilinçli taksir hükümleri uygulanmış ise de; olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında kaza mahallindeki hız limitinin 90 km/saat olduğu belirtilmesi ile sanığın aşamalardaki 100 km/saat hız ile seyrettiğine dair beyanlarının aksine delil bulunmadığı anlaşılmakla; tüm dosya kapsamından, sanığın aşırı süratli bir şekilde bilinçli taksir uygulanması için hız limitinin 2 katı hızla araç kullandığına dair yeterli delil bulunmadığı ve bilinçli taksirin koşullarının oluşmamasına rağmen bilirkişi raporuna itibar edilerek sanık hakkında, TCK"nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmolunması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 12.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.