Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13752
Karar No: 2016/15280
Karar Tarihi: 29.11.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13752 Esas 2016/15280 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/13752 E.  ,  2016/15280 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl dava itirazın iptali-karşı dava alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine,karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesaba dayalı bir ticaret mevcut olduğunu, davalı şirketin müvekkiline 16.311,78 TL borcu bulunduğunu, icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini belirterek , itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olması yanında borçlunun kötü niyetli olarak takibi ve tahsili geciktirmek gayesi ile yaptığı itiraz nedeniyle asıl alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkilinin davacıdan çek aldığını, ancak söz konusu çekin vade tarihinde davacının talebi üzerine davacıya teslim edildiğini ve aynı bedelde davacıdan nakit ödeme alındığını, davacının çekin kendilerine teslim edildiği halde bu durumu hesaplarına işlemediğini ve çek bedelini iki kere müvekkile ödemiş gibi cari işlem yaptığını belirterek yapılan icra takibine itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin davacı şirketten 10.204,22 TL alacaklı olduğunu savunarak haksız davanın reddine, karşı davanın müvekkili şirketin davacı-karşı davalıdan 10.204,22 TL alacaklı olduğunun kabulünü, davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik kararın davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 14/04/2015 gün ve 2014/17659 E., 2015/5359 K. sayılı ilamı ile “Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararın ikinci bendinde “karşı davacının gerek vekalet ücreti gerekse faiz talebi olmadığından reddine” denildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. maddesinin 3. bendinde, “Davalı/karşı davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık asgari ücret tarifeleri gereğince hesap olunan 1.224,48.TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine” denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bu hal HUMK"nun 381/2 (HMK m. 298/2) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.04.1992 gün ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı




    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davalı karşı davacı yararına reddedilen asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücretine ve karşı dava bakımından yargılama giderine hükmedilmesine, mahkeme kararı sair hususlarda kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemenin asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verdiği ilk karar davacı-karşı davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 14/04/2015 tarih, 2014/17659 Es-2015/5859 K. sayılı kararı mahkeme kararının kısa kararı ile gerekçeli kararın çelişkili olması sebebiyle usule yönelik bozulmuş, temyiz edenin diğer temyiz itirazları incelenmemiştir. Dolayısıyla ilk mahkeme kararı bozulmakla ortadan kalktığından kesinleşen kısım bulunmamaktadır. Mahkemece tarafların iddia ve delilleri değerlendirilip bozma ilamında belirtilen içtihat doğrultusunda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hükümde kesinleşen husus varmış gibi yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi