15. Ceza Dairesi 2019/2478 E. , 2019/3496 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 50 ve 52. maddeleri gereğince 7.300,00 ve 600,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.09.2008 tarih ve 2007/38-2008/406 sayılı kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 16.04.2012 tarih ve 2011/12286-2012/34749 sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükmün infazı sırasında, 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına ilişkin bir karar verilmesi yönündeki talebin reddine dair Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12.2016 tarih ve 2007/38-2008/406 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2016 tarih ve 2016/1526 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25.02.2019 gün ve 94660652-105-51-1549-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.03.2019 gün ve 2019/22486 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun, hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.10.2007 tarih ve 2007/4-200-219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddî hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesinde yer alan, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle; hükmün infazının durdurularak, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma, sadece sanığa değil aynı zamanda ve öncelikle, mağdurun zedelenen hukukunun düzeltilmesine hizmet amacı gütmesi ve biçimi itibariyle bir ceza yargılaması müessesesi olsa da, fail ile devlet ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi ceza hukukunu da ilgilendirmesi nedeniyle kesinleşmiş kararlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiğinin anlaşılması karşısında; itirazın bu nedenlerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2016 tarih ve 2016/1526 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, hükümlü hakkındaki cezanın İNFAZININ DURDURULMASINA, cezaevine alınmışsa ve başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse bu suçtan derhal tahliyesi için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 08.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.