Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9247
Karar No: 2012/26785

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/9247 Esas 2012/26785 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/9247 E.  ,  2012/26785 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/11/2011
    NUMARASI : 2011/544-2011/1318

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    1086 Sayılı HUMK"nun 74.maddesinin açık hükmüne göre; "Kanunu medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir". Yine aynı kanunun 75.maddesinin birinci fıkrasında ise; "Kanunun tayin eylediği istisnalardan başka hallerde hakim iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya iddia sebeplerini re"sen nazarı dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek hallerde dahi bulunamaz" düzenlemesi yer almaktadır.
    6100 Sayılı HMK.nun 26.maddesi ile "talebe bağlılık", 25.maddesinde ise "taraflarca getirilme" ilkeleri düzenlenmek suretiyle, yukarıdaki yasa maddesi ile öngörülen ilkeler 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"da da yer almış bulunmaktadır.
    Somut olayda, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin ilamlı icra takibi yapıldığı, alacaklının talebi üzerine borçlu belediyenin Vakıfbank"taki hesabına haciz konulduğu görülmüştür.
    Borçlu vekilinin mahkemeye başvurusu, icra müdürlüğünce haciz uygulanan hesap hakkında meclisin kamuya tahsis kararı bulunduğu ve bu hesaptaki paraların resim, harç ve vergi niteliğinde olduğundan bahisle söz konusu banka hesabına konulan haczin kaldırılmasına yöneliktir.
    Mahkemece, 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"na eklenen geçici 6. madde ve 6111 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesi hükümleri gerekçe gösterilerek kamulaştırmasız el atma tazminatı alacaklarının tahsili sebebi ile idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği, borçlu belediyenin niteliği ne olursa olsun banka hesaplarına söz konusu yasal düzenleme gereği haciz uygulanamayacağından bahisle davanın kabulü ile ilgili banka hesabına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
    30.06.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5999 Sayılı Yasanın l.maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanun"una eklenen geçici 6.maddesinin 8.fıkrasında evvelce açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış veya süre dışındaki sebeplerden dolayı davaları reddedilmiş olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiştir.
    2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun geçici 6. maddesinin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin düzenleme, anılan maddenin yürürlük tarihinden sonra ve bu maddeye göre uzlaşma prosedürü uygulanması sonucunda uzlaşma tutanağı ile ya da mahkeme ilamı ile tazminat ödenmesine karar verilmesi durumunda, anılan tazminatın tahsili için yapılacak icra takiplerine ilişkindir. Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir.
    Alacaklının takibine dayanak yaptığı ilamın karar tarihi 13.05.2010 olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden öncesine ilişkindir. Bu durumda anılan maddenin olayda uygulama yeri bulunmamakla birlikte, şikayetçinin bu hususta bir şikayeti de olmadığı halde, mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak, borçlu belediyenin bu maddeye dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
    Bununla birlikte; 5393 Sayılı Belediye Kanunu"nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.
    Ayrıca, 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine Ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun"un 7. maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir.
    Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır. Aksi halde şikayetin reddi gerekecektir.
    Haczedilmezlik şikayetine konu edilen banka hesabı olduğundan, mahkemece hesaptaki paraların niteliği belirlenmelidir. Tamamının haczi kabil olmayan paralardan oluşması halinde haczinin kabil olmayacağı tartışmasızdır. Ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunması, bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabı söz konusu olacaktır. Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılmalıdır. Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM"nin AİHS"nin 6 § 1. ve Ek 1 no"lu Protokol"ün 1. maddelerinin ihlali sonucu doğuracağı gibi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde de bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır. Buna göre borçlu belediyenin, hesaptaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekecektir.
    O halde mahkemece, haczedilen banka hesabı ile ilgili kayıtlar ve hesap ekstresi bankadan getirtildikten ve belediyeden hesaptaki paraların nitelikleri ayrıntılı olarak sorulduktan, gerektiğinde defter ve kayıtlar ve banka hesap ekstreleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, haczedilen paraların niteliği belirlenmelidir. Hesaptaki paraların, vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde (bu olgu belirlendiği takdirde) haczedilemeyeceği düşünülmelidir. Hesabın yukarıda açıklandığı üzere havuz hesabı olduğunun belirlenmesi halinde ise haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmelidir.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.  
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi