Davacı R.. S.. vekili Avukat N.A.. tarafından, davalı K.. M.. aleyhine 05/04/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 02/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından yapılan yol yapım çalışması esnasında gerekli tedbirlerin alınmamasından kaynaklanan toprak kayması sonucunda taşınmazının zarar gördüğünü iddia ederek zararının tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının verilen kesin süre içerisinde harç ve masrafları yatırmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davalı K.. M.. bir kamu kurumu olup; kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda, davalı idare tarafından yolyapım çalışması sonucu maddi zarar oluştuğu iddia edilmiştir. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. Anlatılan olay doğrultusunda davalının hizmet kusuruna dayanılarak tazminat istendiği anlaşılmaktadır. İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınır. 6100 sayılı HMK"nun 114. maddesindeki sıralama ve 143/2 maddesi göz önünde bulundurulduğunda, yargı yolunun caiz olup olmadığının, mahkeme harç ve masraflarının eksik olup olmadığından daha önce incelenmesi gerektiği açıktır. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, anılan şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.