Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10262
Karar No: 2017/3426
Karar Tarihi: 26.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10262 Esas 2017/3426 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/10262 E.  ,  2017/3426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.02.2016 gün ve 2014/16137 Esas, 2016/1631 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalının... Noterliği"nin 07.10.1994 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile o tarihte tasarrufunda bulunan ... Köyü 187 parselde kayıtlı taşınmazın, annesi..."ten kendisine intikal edecek miras payının tamamını müvekkiline satmayı vaad ettiğini, satış bedelinin tamamını nakden ve peşinen aldığını ancak tapuda devir işlemlerini yapmaktan kaçındığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı 13/3353 payının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuş; satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedeli almadığını belirterek davanın esastan da reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 187 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 13/3353 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı taraf temyiz etmiştir.
    Mahkeme kararı; Dairemizin 09.02.2016 tarih 2014/16137 Esas 2016/1631 karar sayılı ilamı ile satış vaadi sözleşmesinin 07.10.1994 tarihinde düzenlendiği sözleşmede taşınmazın teslim edildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu, davanın zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle reddi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
    Davacı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

    Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu"nun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu"nun 706. ve Noterlik Kanunu"nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez.
    Somut olaya gelince; davaya konu 07.10.1994 tarihinde ... Noterliği"nce düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile satış vaateden davalı ..., murisi ..."ten intikal eden 187 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve payının tamamını 100.000.000 (yüzmilyon) TL bedel mukabilinde davacı ...’a Satmayı vaat ve taahhüt etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte elbirliği halinde mülkiyete konu olan dava konusu 187 parsel sayılı taşınmazın 13/3353 payı 02.12.2008 tarihinde elbirliği mülkiyeti sona erdirilerek davalı ... adına kaydedilmiştir. Eldeki davanın 18.12.2012 tarihinde açıldığı gözönüne alındığında sözleşmenin ifa olanağının başladığı elbirliği mülkiyetinin çözüldüğü 02.12.2008 tarihi ile dava tarihi arasında kanunun aradığı 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşılmaktadır.
    Belirtilen husus karar düzeltme istenmesi üzerine yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak;
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına, karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 09.02.2016 tarih 2014/16137 Esas, 2016/1631 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi