19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4178 Karar No: 2016/15233 Karar Tarihi: 28.11.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4178 Esas 2016/15233 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/4178 E. , 2016/15233 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 05/04/2012 tarihli... Gazetesi"nin satışı için sözleşme düzenlendiğini, satış bedelinin peşin ödendiğini ancak devrin teminatı olarak verilen çeklerin iade olunmadığını ileri sürerek, 30/11/2012 tarihli, 100.000 TL, 30/11/2012 tarihli, 5.000 TL tutarındaki çekler ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 05/04/2012 tarihli protokol ile... Gazetesi"nin davacıya satıldığını ve ödemenin vadeye bağlandığını, dava konusu çeklerin protokolde verilen bonoların teminatı olduğunu, bonoların ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiş; satış protokolünün ihlal edildiğini belirterek karşı davası ile, 05/04/2012 tarihli sözleşmenin iptalini;... Gazetesi"nin devrini, 160.000 TL cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında asıl davanın tefrikine ve taraflar arasında düzenlenen protokol şartlarının bir kısmı yerine getirildiğinden ve yargılama sırasında da ödemeler mevcut olduğundan akdin iptali ve cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı ... .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 05/04/2012 tarihli protokolden kaynaklanmakta olup asıl davacı ... alıcı, karşı davacı ... satıcı konumundadır. Asıl davada çekler ile borçlu olunulmadığının tespiti, karşı davada ve akdin feshi ile cezai şartın tahsili istenmiştir. Yargılamanın devamında 12/05/2014 tarihli karar oturumunda asıl davanın tefrikine karar verildikten sonra kısa kararda "1. karşı davanın reddine" denilmiştir.
Gerekçeli kararın yazılımında asıl davadan hiç bahsedilmeden sadece karşı dava anlatılarak hüküm sonucu kısmında "davanın reddine " şeklinde karar oluşturulmuştur. Her ne kadar yargılama sırasında asıl dava tefrik olunduğu için davaya, karşı dava yönünden devam edilecek olmasına göre, kısa kararda "karşı davanın reddine" şeklinde hüküm fıkrası oluşturulması ve gerekçeli kararda " davanın reddine" şeklinde hüküm kurulması kısa karar ve gerekçeli karar çelişkisini oluşturmamış olmasına rağmen kararın infazında tereddüte yol açılacaktır. Diğer yandan kararın gerekçesinde tefrik edilen davaya ilişkin hiçbir kaydın bulunmaması da HMK 297. maddesine aykırı görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı-karşı davacı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.