16. Hukuk Dairesi 2015/18748 E. , 2018/5409 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 518 parsel sayılı taşınmaz tapu ve vergi kaydı nedeniyle ..., 588 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 922 parsel sayılı taşınmaz vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 926 parsel sayılı taşınmaz tapu ve vergi kaydı nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına ve tapu kaydına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Aynı köy çalışma alanında bulunan 379, 513, 514, 536, 537, 633, 661, 755, 756, 757, 908, 909, 910, 911, 912, 913 ve 914 parsel sayılı taşınmazlar ise Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ... tarafından davalı Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında ..., ..., ..., ..., ... ve ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, ... oğlu ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli 922 ve 926 parsel sayılı taşınmazlar da davalı hale getirilip, davacı ... tarafından açılan tespite itiraz davası ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 908, 909, 911, 912, 913 ve 914 sayılı parsellerin Halil oğlu ... mirasçıları, 536 ve 926 sayılı parsellerin Abdülkadir oğlu ..., 922 sayılı parselin 1/3 payının ... mirasçıları, 2/3 payının ... oğlu ... mirasçıları, 910 sayılı parselin Abdülkadir oğlu ... mirasçıları, 379 sayılı parselin ..., 755 ve 756 sayılı parsellerin ..., 757 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.600 metrekare yüzölçümündeki bölümün ..., (B) harfi ile gösterilen 46.400 metrekare yüzölçümündeki bölümün Halil oğlu ... mirasçıları, 513 sayılı parselin ..., 514 sayılı parselin ..., 633 sayılı parselin ..., 661 sayılı parselin ..., 537 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 20.900 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... oğlu ... mirasçıları, (B) harfi ile gösterilen 35.700 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... oğlu ..., 518 sayılı parselin 1/3 payının ... mirasçıları, 2/3 payının ..., 588 sayılı parselin 1/3 payının ... mirasçıları, 2/3 payının ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... mirasçısı ... ve davalı ... mirasçıları vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 379, 513, 514, 518, 588, 633, 661, 755, 756, 757, 908, 909, 910, 912, 922 ve 926 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına,
2- 536, 537, 911, 913 ve 914 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazların kimden intikal ettiği, müşterek muris Abdil’den gelip gelmediği, taşınmazlar muris ...’e ait ise mirasçılar arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı açıklığa kavuşturulmamış, mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişilerin soyut nitelikteki beyanları ile yetinilmiş, hüküm verilirken bir kişinin belgesiz zilyetlik nedeniyle edinebileceği taşınmaz miktarına ilişkin kısıtlama göz önüne alınmamıştır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları, önceki keşiflerde beyanlarına başvurulan yerel bilirkişiler, tanıklar ve fen bilirkişi huzuruyla taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi, tespit bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların kök muris 1922 tarihinde vefat eden ...’den mi intikal ettiği, ...’den intikal etmiş ise terekeye dahil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların paylaşıma konu olup olmadığı, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanık beyanları ile yerel ve tutanak bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ile denetlenmelidir. Muris ... terekesi yöntemince taksim edilmemiş ise ... terekesinin 100 dönüm belgesiz yoluyla taşınmaz edinebileceği, geçerli bir taksimin varlığı halinde taksim tarihinden tespit tarihine kadar mirasçıların 20 yıllık bağımsız zilyetliklerinin bulunması halinde her bir mirasçının kendi adına belgesiz zilyetlikten tespit edilen taşınmaz miktarı araştırılarak norm sınırının 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince kuru arazide 100 dönüm olduğu göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 04.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.