15. Ceza Dairesi 2017/36253 E. , 2019/3482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve Hasan Soylu hakkında her iki suçtan; beraat
2-Sanık ... hakkında;
a-TCK’nın 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-TCK’nın 158/1-d, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ... ve ...’nun beraatlerine ilişkin hükümler katılan tarafından; sanık ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre sanık ... hakkında Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12/04/2012 tarih 2010/395 E- 2012/135 K. sayılı ilamı ile kurulan mahkumiyet hükmü Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 30/11/2015 tarih, 2015/8646 E. 2015/7275 K. sayılı ilamı ile eksik araştırma nedeniyle bozulmasına karar verildiği, bozma sonrasında mahkemece bozmada da belirtilen diğer sanıklar ... ve ... hakkında aynı olayla ilgili olan Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/424 E. sayılı dosyası ile biirleştirme kararı verildiği, yine dosyada mevcut tanıkları dinlediği ancak suça konu 15.000 TL bedelli senetteki imza ve yazıların sanık ...’a ait olup olmadığının incelenmemiş olduğunu yine birleşene dosyadaki sanıklar Abdurrahman ve Hasan hakkında atılı suçlar yönünden beraat hükümleri kurulmuş olması nedeniyle bu hususların daha önce Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesinin özel dairece yapılması gerektiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanık ..."in diğer sanıklar...ve ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde olay tarihinde sahte olarak düzenlenen borçlusu katılan ..., alacaklısı ..., düzenleme tarihi 15/02/2008, vade tarihi 15/03/2008 olan 15,000 TL bedelli bono tarzında düzenlenmiş yasal unsurları tam ve iğfal kabiliyetini haiz olan senedi Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 2008/14641 Esas sayılı takip dosyası üzerinden icraya koyup katılandan senet bedeli kadar haksız menfaat temin ettiği bu şekilde sanıkların atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda;
Katılan ..."in kendisinin düzenlemediği tespit edilen suça konu bononun sanık ... tarafından icra takibine konu edilmesi üzerine senet bedelini ödediği, sanık ...’ın savunmasında suça konu senedin arkadaşı olan sanık ... tarafından getirildiğini savunması, katılan ile sanık ...’ın akraba olup aralarında husumet bulunması nedeniyle senedin ... tarafından düzenlenip arkadaşı olan sanık ...’a verildiği onunda sanık ...’a verdiğinin iddia olunması karşısında suça konu senetteki imza,yazı ve rakamların sanıkların eli ürünü olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan ve sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.